Siyaset Çamur Atma Sanatıdır!

Cahit Kılıç 4.03.2023 08:18:53

Bu yazımda, birkaç satırla kendimi yazmak istiyorum. Bağışlanmam dileğiyle…
***
Demokrat Partili bir babanın oğluyum. Babam, 1960 ihtilâlinden önce vefat ettiği için, Demokrat Partinin kapatıldığını görmedi…

Çok küçük yaşımdan itibaren iç ve dış siyaseti yakından izledim. Siyasete girmeden, sadece seçimden seçime vatandaş olarak gittim gönlümdeki partiye oy verdim…

Onun dışında hayatım boyunca, hiçbir bakanın, hiçbir milletvekilinin, hiçbir belediye başkanının, kısaca hiçbir siyasetçinin, ne kendi şahsım için, ne efrad-ı ailem için kapısını çalmadım.
Hiçbir devlet görevlisi önünde esas duruşa geçmedim ve ceket ilikleyip bir istekte bulunmadım.

Hiçbir siyasetçi ile fotoğraf çektirip, misal olarak Sn. Vekilim, Sn. başkanım ile deyip yardakçılık yapmadım…
***
İki istisna var…

Birincisi bizim Avcılar eski belediye başkanı Sn. Handan Benli’yi ziyaret edip, Azerbaycan’da Atatürk’ün NUTUK’unun Azerbaycan Türkçesinde (Allah kapısını açsın, şimdi iftirayla hapsedilen gazeteci Evez Zeynallı çevirmiş ve benden yayınlanması için yardım istemişti) yayınlaması için maddi yardım yapılmasını istedim. Tabiî ki yardım yapılmadı…

İkincisi ise, 2018 yılındaki Kars ziyaretimde, sosyal medyada zaman zaman selamlaştığım Kars eski belediye başkanı Sn. Murtaza Karaçanta’yı ziyaret edip, bir bardak çayını içtim…
***
Ömrü hayatımda, alın terimle kazandığım emekli maaşımın dışında devletin bir kuruşunu yemiş değilim…

Ve yine ömrü hayatımda hep mazlumun, mağdurun yanında oldum. (Galatasaray taraftarlığım hariç…)

14 senedir iktidar karşıtı yazılar yazıyorum. Nice hakaretlerin, nice küfürlerin muhatabı oldum…

Azerbaycan’daki despotizme karşı yazılar yazdım, televizyon programları hazırlayıp sundum. Azerbaycan muhalefetinin sesini dünyaya duyurdum.

Şimdilerde vefat eden, iktidarla arasının iyi olduğu ve herhangi bir zulme maruz kalmadığı bilinen, din hadimi Hacı Şahin Hesenli için taziye mesajları yayınlayan bizim Şiî cemaatinin önde gelenleri, “Azerbaycan’da zulme uğrayan dindarlar için program yapıyorum, buyurun gelin benim program konuğum olun” diye davet ettiklerim (isimleri bende mahfuzdur) türlü bahanelerle konuk olmaktan imtina ettiler. Sadece Rast Haber yayın yönetmeni Sn. Ziya Türkyılmaz davete icabet etti…
***
Evet…

İsteseydim ben de Azerbaycan iktidarına yardakçılık yapar, birçok tanınmış adamlar gibi ben de petrol gelirlerinden faydalanırdım (Bunlardan biriyle, hatta onun arkasında duran ve bugün bir partinin genel başkanı olan zatla e posta vasıtasıyla kavga etmiştim). Onlara, “İlham Aliyev’in elini sıkanların eli çirke (çamura) bulaşmıştır. Önce elinizi yıkayın sonra benimle konuşun” demiştim.

O yazılarımın bir kısmı Azerbaycan Azadlıq gazetesinin internet sitesinin arşivinde duruyor…
***
Suriye savaşında IŞİD ve diğer tekfirci örgütler hakkında çok ağır yazılar yazdığım için sürekli “senin de başını keseceğiz” içerikli mailler alıyordum.
Aynı tehdit, en öce PKK’dan, daha sonra da Azerbaycan’dan da gelmişti.

Hiç aldırmadım. Azerbaycanlı kardeşlerim şahittir ki, ben onları çok sevdim ve onların hakkını müdafaa ettim. Ve tabiî ki onların sonsuz sevgilerine ve saygılarına mazhar oldum. Benim için en büyük mükâfat onların sevgisidir.
***
Barlasların sitesindeki en önemli yazarlardan biriydim. Onlarla fikir ayrılığına geçip muhalif olmasaydım, a haber’de ben de programlara çıkar, iktidarın nimetlerinden faydalanırdım… Zira Barlaslar ailece Turkuaz medyada boy gösteriyorlardı…

Burada bir haşiye açıp bir hakkı teslim etmeliyim. Barlasların sitesi (HaberX) çok okunan bir siteydi. Ortalama günlük 100 bin okur giriyordu. Ben aynı zamanda editör olduğum için girişleri görüyor ve hakaret mazmunlu yorumlara müdahale ediyordum. Bir hak dediğim şeye gelince; 12 yıl boyunca, onca muhalefet yazılarımdan hiçbirine müdahale etmediler. Niye muhalif yazılar yazıyorsun diye sormadılar bile…
***
Çok “ben” dedim, hakkınızı helâl edin lütfen! Bir daha ben, hep hakkın yanında oldum…
On4 TV’deki siyaset yorumlarımda, kanal yönetiminin ve program sunucusu İsmail Bey’in uyarıları doğrultusunda iktidar aleyhine yorumlardan kaçınıyordum.

Ona rağmen bazen hakkın yanında olmak adına bazı doğruları da söylüyordum.

Kanal, KHK kararıyla kapatıldığında, birçok insan beni suçladı. Benim yüzümden kapatıldığı hükmüne vardılar. Şimdi, yukarıda Allah var, kanal yönetim kurulu başkanı Sn. Musa Aydın Hoca, benim sebep olmadığımı bizzat bana söyledi.
Gerçek de oydu ki, kanal Şiî tandanslı olduğu için kapatılmıştı… Çünkü hiçbir zaman siyaset yapılmayan Şiî tandanslı bir başka TV,  Kanal 12’de aynı KHK ile kapatılmıştı…
***
Şimdi de, sadece hakkın yanında olmak adına, siyaseti uzaktan takip ediyor ve zaman zaman da yazarak kendi fikirlerimi seslendiriyorum. Bu yaştan sonra, siyasetten zerrece çıkarım yoktur, hiç olmadı ve hiç olmayacak!

Siyaset, âcizane benim nazarımda çamur atma sanatıdır. En dürüst insanı bile çamura belerler…
***
Hakkı, hukuku, sosyal eşitliği, bağımsız ve tarafsız yargıyı, adaletin bihakkın tecelli etmesini savunuyorum…

Olabilsin ki benim de yanıldığım siyasî yorumlarım vardır. Amaç, totaliter bir yönetimi ve tek sesliği değil de, çok sesliliği savunmaksa, varsın o da olsun…

Yazarın Diğer Yazıları