Hüseynî Bayrak Yere İnmeyecek!

Cahit Kılıç 5.01.2020 00:01:28
Batında İblis-i mel’ûn, zahirde insan görünen kimileri seviniyorlar…
Nefsi için teslimiyeti seçen, nice masumların nefislerinin üstüne nefisten mücessem heyula cüssesinde ve sahte masumiyet karineleri altında Haccac’a rahmet okutacak cismanî bir haram imparatorluğu kuranlar; şimdi seviniyorlar…
İslâm meşalesinin dibinde karanlığa saklanıp, yüzlerine kara nikaplar çekerek haça teslim olanlar seviniyorlar...
Kendi kumandaları şeytanın elindeyken, uzaktan kumandayla İslâm’ı teslim almak isteyen ihanet çeteleri seviniyorlar…
Bırakınız sevinsinler…
Zira “Yere Düşmekle Cevher, Sakıt Olmaz Kadr-ü Kıymetten!”
***

Tarihin çöplüğü, piyon iken vezir rolü oynamaya kalkan nice nice hainlerle, nice alçaklarla doludur...
Tarih, ders alınsa da, alınmasa da, hoşumuza gitse de, gitmese de tekerrür ediyor işte...
Amma ve lâkin...
Tarihten ders alsaydılar, bilirlerdi ki...
Zahir, -geçici veya kısmen- bunların olsa da, batın, -Hakk’ın emriyle ve kesin olarak- Hakk’a teslim olanlarındır...
Eğer bilseler, eğer idrak edebilseler, anlarlardı elbette…
Eğer Hüseynîler korksaydılar, zalime teslim olsaydılar; Hüseynî bayrağı bin üç yüz yetmiş sene önce yere düşürürlerdi...
Düşürmediler...
Çünkü...
Ne ölümün soğuk yüzü, ne kılıç yarası, ne karanlık zindanlarda zincire vurulma ve ne de küflü kuytularda nemden çürüme korkusu, ne de alçakça atılan bombalar; Hüseyin’in bayrağını yere düşürtmeye yetmez...
Yetmedi de…
Yetmeyecek de…
Hüseyin, o şanlı bayrağı, o adalet sancağını yere  düşürdü mü ki, Hüseynî mektepten mezun olan on milyonlarla Hüseyinler de düşürsünler?!
Sen istediğin kadar sevin…
O şanlı bayrak, kıyamete kadar yere düşmeyecek!
***

Mezopotamya’da, Afganistan’da, Pakistan’da, İran’da, Türkiye’de akıttıkları onca kan, öldürdükleri onca masum insan, bombaladıkları onca Allah mabetleri, havaya uçurdukları onca evlâdı Peygamber türbeleri...
Çatılardan fırlattıkları bedenler, koyun gibi boğazlarını kestikleri insanlar, topluca kurşuna dizilen masumlar, ateşe verip yakılan askerler, ana kuzuları...
Bunların hepsi, emperyalist katiller ile Emevîcilik oynayan ve emperyalist katillere teslimiyet bayrağı çeken ve de sözde Müslüman kisvesi giyen hainlerin ortak oyunlarıydı…
***
Oyunları bozuldu…
Onu hazmedemediler…
Oyunlarını bozan komutanı alçakça vurdular…
Alçaklık, kahpelik, kalleşlik bunların tarih boyunca yakalarında taşıdıkları madalyalardır.
Ortada şaşılacak bir durum yok!
***

İçimizi yakan, düşmanın yaptığı alçaklık değil…
İçimizi yakan, bir gafletle düşmana böyle bir fırsatın bahşedilmesidir…
***
Son olarak:
Hüseynî bayrak semalardadır…
Beis yok!..

Yazarın Diğer Yazıları