(Bölüm 3)
1-1948 de İsrail’in işgal edilen Filistin topraklarında kurulması ile Suriye’nin yok edilmesi Ya da en azından zayıf düşürülmesi düşünülmüştür…
2- 1957 de İngiliz Yahudilerinin Suriye’yi İşgal planı tarihi belgeleriyle de ortaya konmuştur…
3-1979 da İran da İslam devriminin olması ile birlikte 1980 ve 1988 yılları arasın da Amerika ve destekçileri ile birlikte Saddam’ı destekleyerek İslami İran’a saldırtmıştır.
Gece bütün dünya İslami İran’a saldırırken, gündüz de Saddam Irak’ı, İslami İran ile 8 yıl süre ile savaş yapmış ve Bir milyon insan ölmüştür… Bu savaşta amaç İslami İran da yeşeren devrimi daha küçükken yok etmek ve böylece İslami ümitleri yok etmekti. Yine bu savaş süresince Suriye dışında İslami İran’a destek olan ülke olmadığı için Suriye devleti ABD ve Batı dünyası ve uşakları olan sözde İslam ülkelerince hedef tahtasına oturtulmak istenmiştir.
4-2006 yılında İsrail, ABD ve yine destekçileri ile birlikte aldıkları bir kararla üç günde Lübnan, bir hafta da Suriye ve bir ay gibi bir sürede de İslami İran’ı işgal senaryosunu hayata geçirmek için öncelikli olarak Lübnan’a saldırtmış Ve üç günde alırız dedikleri savaş otuz üç gün sürmüştür. Lübnan Hizbullah’ının benzersiz direnişi ile karşılaşan İsrail BM’yi aracı ederek savaş sonlanmış ve İsrail’in hayalleri yıkılmıştır…
5- İsrail 2006 yılı savaşında istediği başarıyı Lübnan’da elde edemeyince bu kez Filistin’de yirmi iki gün süren İsrail ve Hammas arasındaki savaşta Lübnan Hizbullah’ının Serdar Kasım Süleymani’nin verdiği teknik ve taktiklerle İsrail bir kez daha istediği başarıyı elde edemeyerek sahadan çekilmiş ve İsrail bu her iki savaş ta da Filistin ve Lübnan’ın yanı başındaki Suriye faktörünü çok ciddi bir şekilde düşünmeye başlamış ve bu konuda analizler hazırlamıştır.
6-2007 yılında Nokta dergisi İsrail’in İslamcılar’ı gaza getirerek Suriye’yi işgal planını açıklamıştır… Savaşanların seyyar göçmen sözde İslamcı! Silahların ise Bakkal ve marketten değil ABD ve İsrail tarafından bizatihi verilerek 2011 yılında bu senaryo hayata geçirilmiştir.
7- 2010 yılın da ABD Tarafından önce Katar sonra Türkiye’ye Suriye ile ilgili bir görev verilmiş. Öncelikle katar aracılığı ile Suriye’ ye İran ile ilişkilerin kesilmesi Ve Filistin’e desteğin kesilmesi karşılığında Başar Esad’a Yirmi beş milyar dolar Para teklif edilmiş ve Beşar Esad halkını ve vatanını satmayarak bu parayı kabul etmemiştir… Ki İsrail Başbakanı Netenyahu da bunu itiraf ederek, eğer Beşar Esad bizi dinleseydi bunlar başına gelmezdi diyerek açıklamıştır…
8-2010 yılın da başlayan Arap baharı yıllardır Suriye’yi işgal için pusu da bekleyen Siyonist emperyal ülkelere tam bir altın fırsata dönüşmüş ve Suriye de halk çeşitli vaatlerle ayaklandırılmış, fakat yirmi iki milyonluk Suriye de halkın sayısı “Gezi eylemi benzeri ”on binleri aşmayınca bu kez ABD İsrail ve uşaklarının desteği ile Suriye ye dışarıdan, dünyanın dört bir tarafından cihat adı altın da Silik ve selefi insanlar getirtilmiş ve bu dış güçlerin, dış işgalin, dış savaşın adı iç savaş başlığı ile Medya’da verilerek Hakikat ters yüz edilmek istenmiş fakat Allah’ın bir mucizesidir ki hür vicdanlar bunun bir hile ve aldatmaca olduğunu anlamıştır…
9-Bütün dünyanın Filistin’e gözünü kapattığı bir ortam da Suriye devleti her türlü tehdit ve baskıya karşı direnerek İslami İran’dan gelen silahları Filistin’e ulaştırmakta bir köprü vazifesi görmüş ve neticesinde gerek Emperyalist güçler, gerek Siyonistler, gerekse de Siyonist selefi çeteler Cihat! Adı altın da aldatılmış gençler Suriye sahasında, halkı Müslüman bir beldede kan akıtmıştır. Suriye devleti kendini savununca zalim olarak gösterilmiş, fakat Suriyeli olmayan yabancı güçler Müslüman Suriye askerlerini, halkını, çocuklarını, kadınlarını ve yaşlılarını öldürünce devrimci! Ve mücahit! Adını almıştır…
10- İsrail gibi kanser tümörü olan bir devletin yanı başındaki hiçbir devlet Filistinli yaralıları bile kabul etmezken Suriye devleti Filistin için soluk alan bir hayat damarı olarak çağdaş bir Habeşistan görevi gördüğü için dünyadaki egemen güçler ve uşaklarınca cezalandırılmak istenmiştir.
11- İsrail elçilikleri ve Amerikan üslerinin olmadığı Suriye devleti Amerika ve İsrail’e karşı İslami direniş cephesinde durmuş, İsrail’i tanımayan tek Arap ve devletidir. Şimdi ABD ye uşaklık eden diğer Arap ülkelerine niçin dokunulmadığını anlayabiliyoruz.
Fakat bir ülkeyi işgal etmek için gerekçe lazımdır ki Arap Baharı bunlar için Suriye' de yapay bir malzeme olmuştur… Tıpkı Irak’ı işgal için kimyasal silah var denerek bir buçuk milyon Müslümanın ölmesi ile ırak işgali sonuçlanmıştır. Diğer yandan Amerika bu katliamların da incirlik üssünü izinsiz bir şekilde kullanarak, tam beş bin sorti yaparak ırak devleti de bir başka Müslüman ülkesi üzerinden Suriye gibi bombalanmıştır…
12-Birçok yardım derneği Filistin’de muhatapları İsrail olduğu için makarna, un ve şeker götürürken, Suriye ye ise gemiler ile ve ambülanslarla silah götürerek Müslüman kanının akıtılmasına yardımcı olmuşlardır. Yardım dernekleri Birçoğu bu ABD işgalleri ile hem zenginleşmiş Hem de ABD'nin İslam ülkelerine işgallerini meşru göstererek, işgal edeni haklı, işgale uğrayanı ise zalim ve haksız göstermek sureti ile kimlere hizmet ettikleri ortaya çıkmıştır.
Son iki yılda ABD’nin CIA Denen terör şebekesi 3000 haber elamanı devşirmiş, Yani üç bin yalan makinası ve dalkavukluk makinaları satın almış.
13-Arka sahnede İsrail’in ön vizyonda ise sözde İslamcı gözükenlerin Suriye'ye saldırdığı alt yapısını, mazlum insanını yok ettikleri bir süreçte görülecektir ki aynı İslamcılar İsrail’e tek bir kurşun sıkmamış ve Suriye için cihat gerekçesi olanların İsrail’e karşı cihat edilmek gerektiğini bile gündemlerine almayarak asıl niyetlerini ortaya koymuşlardır.
14- Filistinli Müslümanların kanı yıllardır akıtılırken cihat sesi yükselmeyenlerin, Suriye'ye savaşmak için adam göndermeleri ve İsrail’e karşı pısırık ve ürkek fakat Suriye ye karşı bu kadar cesur ve erkek rolünde olmalarını ihanetten başka bir şey açıklayamaz…
Suriye devletine karşı savaşanları sahabe diye tanımlayanların İsrail’e karşı taş atan mazlum Filistin halkının müşrik olmadığını bilmiyor değillerdir…
15-israil Suriye’deki savaş ile kendini hedef olmaktan çıkarmış, Müslümanların birbirlerini öldürmesini istemiş, İsrail’e karşı cihat yerine Müslüman ülkeler de iç karışıklıklar çıkartarak bölgede kendi ömrünü uzatmak istemiştir. Ve yine bu savaşta gerek İsrail gerekse de Siyonist İslamcı takım tarafından Suriye'deki savaşa mezhep rengi verdirerek bütün bir İslam âleminde savaşın yayılmasını canı gönülden istemişlerdir ki bu planları da tutmamıştır.
İsrail’in çıkarları uğruna yapılan bu savaşta ölenin masumluğu ve niçin öldüğünü sorgulamak ya da, bizler İsrail ile niçin savaşmıyoruz? sorusu yerine ölen mazlumun ırkını, rengini ve mezhebini özellikle vurgulayarak sanki ölenler kimlikleri uğruna ölüyorlarmış imajı verdirilerek fitne ateşini daha da büyütmek için mezhepçi, Siyonist sevenlerce bu iş icra edilmeye çalışılmıştır.
Kısaca İsrail ve destekçileri medya bombardımanı ile ürettikleri masa başı yalanlar ve gerekse de filli olarak Suriye de yapmak istedikleri “Hormonlu devrim Ve Gdo’lu mücahitler” projesi başarısız olmuştur.
İsrail’in BOP projesi, Büyük İsrail hayali İslamcı gözükenlerin eliyle yapılmak istenmiş bunun içinde Suriye devleti yüzün üzerinde devletin saldırısına uğramış, tarihin eşini görmediği bu savaşta bütün kayıplara rağmen İslami direniş cephesi Küfür cephesine karşı ileriki bir savaş için pratik bir tatbikat yaparak Sadece ABD ve İsrail ile değil bütün uşaklarına Suriye'de tarihi bir ders vererek Siyonizm’e ve emperyalizme her ne pahasına olursa olsun boyun eğmeyeceğini kanıtlamıştır.
Nitekim geçen gün geberen ABD’li senatör biz Suriye’de tam savaşı kazanmışken 5000 Hizbullah militanı aşağıdan gelerek tüm planlarımızı alt üst etti. İtiraflarını da okumak gerek. Bu katliamlar enformasyon üzerinden dezenforme edilerek Katil Amerika, Siyonizm, NATO ve müttefikleri, Uşak Suudi ve Arap rejimlerini temize çıkarma gayretleri gerçek katilleri dünya halkları nezdinde gizleyememiştir. Emperyalistlerin sömürge plan ve işgallerinin domino etkisi Türkiye’de bazı gafiller nezdinde insafsız kanaatler oluşturduğu da bir gerçektir.
BOP projesini Allah'ın inayeti ve Feraseti ile yıllar önce gören İmam Humeyni (ra) Suriye ile Stratejik ve güvenlik iş birliği anlaşmasını onaylayarak bugünkü Suriye’yi işgal planlarını İran'ın Resmi ve meşru desteğiyle önlemiştir.
İran'ın Suriye’deki varlığını soranlar, Önce 52 devletin Suriye’deki gayrimeşru varlığını sorgulasın.
16-Sorular: a-Büyük şeytan Amerika Suriye'nin yıkımı için Türkiye’ye hangi vaatlerde bulundu, ? b-Suudi ve Arap devletleri bu yıkım için Türkiye'ye hangi hacimde finans sözü verdi.?, c-Avrupa hangi taahhütlerde bulundu?, ve bu taahhütler neden gerçekleşmedi, d-İsrail'in bu yıkım için Türkiye’ye ne taahhüt etti,? e-Bu yıkım için sunduğumuz katkının hacmini bilen var mı.?
17-Tüm bu soruların karşılığının gerçekleşmemesi sonunda Suriye'nin yıkımı için siyasetin feryadını anlayabildik mi.?
18-Komşularla Sıfır sorunlu dış politikamız neden iflas etti.?
19-15 Temmuz darbe girişiminde NATO, Amerika, Avrupa ve Suudi ile Arapların katkısını anlayabildik mi.? Bu teşebbüse katkıları kesin olduğu halde Suriye meselesinde neden bunlara güvendik bilen var mı.?
Suriye, Irak, Yemen, Lübnan ve Filistin’de eş zamanlı gelişen Direniş cephesi anti sömürgeci ve izzetli duruşlarıyla ve haydari vuruşlarıyla uşak körfez ülkeleri ve ağababaları Bop ortaklarını titretmeye devam ediyorlar. Bu izzetli duruş Hz. Hüseyin(as) la gelişen İmam Humeyni(ra) ile 21.yy da hayat bulan, Ali(as) dan İlham alan, Peygamber Muhammed (sav) den Himmet ve Şefaat uman, Kitabı Kerimden İdrak ve hayat bulan Ümmetin ruhlarını sindirmek ,Korkutmak kolay olmasa gerek.
İşte bu soruların karşılığının olmaması nedeniyle Bizim Suriye'ye Düşmanlığımızın da mantıklı ve makul sebebini hala anlayamadım, Politik ve enformatik söylemlerin kurbanı mıyız acaba.? Anlayamadık.! Fikir, düşünce ve eylemlerinde bazı insanlara sorsan ? "Sen kimsin? Kendini size tarif edemez; Çünkü o bir başkasıdır" Çünkü başkasının kafası ile düşünür, başkasının ağzıyla konuşur, Ve başkasının kulağıyla işitir, ama sonuçta ötede hesabı ödeyen kesin olarak o'dur.
Oysa Öze dönüş için henüz vaktimiz vardır. İdraklerini Kur’an’ın evrensel ilkeleri ile süsleyen özgürlük aşıkları mazlumlar için umut ve zalimler için paniğin son işaretleri olmaya başladılar, Muhakkak ki izzet ve şeref Allah’a resulüne ve O’na hakkıyla iman eden ve imanlarında sebat edenlerindir.
Yanlış trene bindiyseniz, koridordan ters tarafa yürümenin hiçbir faydası olmayacaktır. Ve dedikoduyu nefret edenler üretir, Aptallar tarafından yayılır, Geri zekalılar inanır. Hiç kimse Ortadoğu’daki Müslümanlara Emperyalist yalanlara inanmasını beklememelidir.! Çünkü Kur’an’ın “Bir Fasık size bir haber getirirse hemen inanmayın yoksa yanlış bir iş yaparsınız geri dönüşünüz de mümkün olmayacaktır.” İlahi hitabını Kur’an’ın sayfalarından Sosyal ve siyasal hayata hakim ve şahit kılmışlardır.(Algı operasyonları” Makalemize bakın
Emperyalist algı yönetiminden uzak, İdrakimizin bizim kendi malımız ve mantığımız olması dileklerimizle. İşte bu Suriye savaşının Nedenleri, Niçin’leri ve Nasılları ile gerçek müsebbiplerini üç bölüm halinde burada yayınladığımız bu makaleyi ,Bir bütün olarak okunması sonucunda sağlıklı bir kanaat oluşturacaktır Biiznillah. Vesselam