İslam İnkılabı Rehberi Seyyid Ali Hamenei:"İran halkı ve politikacıları şimdiye kadar Filistin'in yanında yer almış ve İsrail'in karşısında durmuştur, bundan sonrada bu konumunu koruyacaktır. Her ne kadar Filistin yanında yer almak uluslararası alanda İran devleti için birçok sorunları beraberinde getirse de, biz İslam için çekilen bu sıkıntıları ilahi bir nimet olarak görmekteyiz.
Biz sonuna kadar Filistinli direnişçileri hem politik ve hem de askeri alanda destekleyeceğiz ve ne kadar baskı uygulanırsa uygulansın bundan asla vazgeçmeyiz."
Şimdi bu açıklamayı yorumlayalım,
Tüm dünyada 1,5 Milyar Müslüman var ve bunların 850 milyonu Şii ekole sahip, 750 milyonu ise Sunni ekolden.
Filistin’in yüz ölçümü 6.220 km2 ve Nüfuslu 5 milyon 120 bin,
İslam devriminin bu nufusa sahip çıkmasını neye bağlamak lazım, Kendi iddiaları İslami ve İtikadi sorumluluk iken Filistin’deki Hamas, İslami cihat yapıları açısından doğru bir izah,
Peki İddia ve ideal sahibi İran İslam Cumhuriyeti ile Filistin halkının dışındakilerin bu desteğe bakışları nedir,?
İran muhaliflerine göre tabi ki Takkiye!
Peki; onlara soracak olsanız: Neden? Verdikleri saçma cevap şu:
1- Tüm Sünnilerin desteğini almak için,
2-Filistinin zenginlik kaynaklarını ele geçirmek için
3-Fars yayılmacılığı!!!???
Şimdi bakalım bunların uluslararası karşılığı ve riskleri nedir,? Gelir/Gider hesabı yapalım yani… Bakalım İran muhaliflerinin tekrarlayıp durduğu bu 3 iddia doğru mu: ?
a) Adamların küçük coğrafyasına haps edilmiş Sunni bir halka destek verdikleri için 850 milyon Şii’nin tepkilerini göğüslediler, Hala ülke içinden bu desteğe binlerce itirazlar var.
b-40 Yıldır uluslararası ambargodaki kayıplarını karşılayacak bir beklentinin gerçekte Filistin’den karşılanması fikri akla ziyan bir hesap.
İran İslam cumhuriyetinin kazancı, Tüm Arap devletlerinin düşmanlığı, ABD NATO, Batı ve İsrail'in DÜŞMANLIĞI,,
ABD başkanı Bijon 10 bin km uzaktan gelip Suudi, İsrail ile İran’ın Nükleer proğ. Durdurma bahanesiyle ve bu yapay korku psikolojisi üreterek Araplardan aldıkları son rüşvetin meblağı henüz açıklanmadı.. Sözde İsrail ile Araplar arasında İbrahimi bir birlik oluşturacak bu teşebbüse karşı şunu diyemedik, İbrahim bile bu çağda yaşasaydı Muhammed (sav) tabi olmaktan başka şansı olmayacaktı.
Sözde Müslüman alimlerin Arap dünyasına "" İran tehlikesini durdurun" çağrısına NATO adına Arap devletlerinin kral ve kayserlerinin bu teşekküllere verdiği maddi ve saha manevralarının yüz ölçümünü bilen var mı?
İşte bu fetvaya binaen Ürdün Kralı İsrail ile beraber İran tehlikesini bertaraf edecek Hava savunma ağı oluşturacakmış, Yakın zamanda İran’a karşı Arap Nato’sunu kuracaklarmış.
Yakın zamanda Afganistan üstünlük sağlayarak ülkeyi yönetmede başarılı olan Sunni Taliban'a hangi İslam ülkesi uluslararası arenada tanıtıp kapılarını açarak bu siyasal konuya kim destek verip, istişare ve tanımayı öngördü, İran İslam Cumhuriyeti!!!
PEKİ bu desteği nasıl izah edeceğiz şimdi???
Sizce halâ” Sunni'ye Takkiye” öyle mi?
30 yıldır yakılmış, yıkılmış halkının büyük çoğunluğu tehcire zorlanmış ve teolojik olarak Şii ekole ters olan bu yapıdan İran'ın maddi-manevi nasıl bir beklentisi olabilir ki?
Fars yayılmacılığı yalanı ise İran'ın ABD, İsrail ve Batıya bir göz kırması bir gecede tüm Ortadoğu coğrafyasının farsça konuşmasına yeterli sebeptir, Çünkü sömürgecilerin Dil ile sorunları yok, fakat DİN ile Sorunları olduğu açıktır.
İran muhaliflerinin akla ziyan kinci iddiası ise İran ABD ve İsrail ile danışıklı bir dış politika yürütüyormuş!
Peki bu danışıklığın siyaset bilimindeki ve İran açısından teolojide reel karşılığı var mı? Bakalım:
1-Devrimden sonra İsrail büyük elçiliğini kapatıp Filistinlilerin tahsis eden bir siyasetin gerçekleri bu danışıklığı yalanlıyor,
2-ABD ve İngiltere’de İsrail desteğine esas olan zengin şirketlerin gelirlerinden fon ayıran ve bu fonları destekleyen bir devlet siyaseti bu iddiayı yalanlıyor,
3-İran İslam cumhuriyeti devlet hazinesinden Filistin ve Kudüs için bütçeden her yıl ayırdığı milyonlarca doları Filistin’deki grup liderlerine kamaralar önünde teslim etmesi bu iddiayı yalanlıyor,
4-Ortadoğuda Kudüs ordularını teşekkül ettirip, en değerli Generalini bu işe feda eden bir İran realitesi bu iddiayı yalanlıyor,
5-İslam ve Şii teolojisine çağdaş dünyada "ABD'ye Büyük şeytan ve İsrail'e Kanser tümörü" yakıştırmasını kazandıran ve bunu ilkeselleştiren bir söylemin neresinde danışıklık var.?
İran marketlerinde İsrail’e ait bir şeker bile bulamayanlar İsrail'in Ariel deterjanı ile Cübbesini yıkayıp, İsrail malı çikolatasını ve Nescafesini hüpleyerek NATO’nun fetvalarını imzalıyorlar. İnanın; bunları ne Mekke ve tekke temizler.
Batının siyaset felsefesine hakim olan ve literatürümüzde geçen bir deyimle uyarlarsak, Gönül ne din ister, ne mezhep Ambargoya Nükleer bahane.
Aslında Ambargoya konu olan sadece bu onurlu duruştur, Aksine son açıklamalarda İran İslam Cumhuriyeti üst düzey yetkilisi Kemal Harrazi’nin açıklamasında, Nükleer bomba üretecek kapasitemiz şu an var, Ama öyle bir kararımız yok, Neden? Çünkü teolojisinde kitle imha silahları üretmek ve kullanmak haramdır ilkesi vardır.
Aslında bu danışıklı iftirayı çürüten binlerce örnek var.
İşin hakikati Ruhullah Humeyni(ra) nın Şii ve Sünni tüm Müslümanların teolojisine kazandırdığı Evrensel Ümmet Birliği ve beşeriyetin Tevhidi bütünlüğünü teolojide tanımlayarak bu birlikten korkanları panikleterek tüm dünyada sömürge, yalan ve talan siyasetine en devrimci darbeyi vurması ötekileştirilmesinde en önemli amil olmuştur.
Arap dünyası kendi ulusundan olan Filistinlilere yıllarca para desteği verdiler ve İsrail buna göz yumdu nasılsa Filistinliler bir kaşık bile üretemiyorsa aldıkları paralar benim kaşıklara yatırılacak diye göz yumdu, Ne zaman ki Ferisi Şii hilali bu işe karıştı işte o zaman İsrail için dengeler ürkütücü bir aşamaya girdi,
Çünkü Filistin’de Hammas ve İslami cihat sahip oldukları Kurşuna kurşunu, İran’dan aldı işte o kurşunlar İsrail’i ürküttüğü kadar Arapları da ürküttü.
“Princeton Üniversitesi Uluslararası Hukuk Bölümünün seçkin profesörü ve aynı zamanda BM Filistin İnsan Hakları Özel Raportörü Richard Falk İmam Humeyni İran'daki devrimin, İran Devrimi değil de İslam Devrimi olduğuna vurgu yaparak batının ve bölgenin tedirginliğini artırmıştır.
Bu düşünce, Arap dünyasında İslami uygulama ve düşünce bazında bir dirilişe ve çabaya vesile olmuştur. Batının İmam Humeyni'nin etkileriyle, İslam ülkelerini "Buhranın Yeni Hilali" olarak kabul etme düşünceleri daha da güçlenmiş ve yeni bir ideolojik ve coğrafi-politik yüzleşme aşamasının temelleri atılmıştır.”
Evet Richard Falk doğru söylemiş çünkü İslam dünyasındaki siyaset sosyolojisi Münafıkça ve Oportünist yapılarla devam ediyordu.
İddialar ve sahiplerinin ağızlarına bakın, doydukları sofralara bakın, tam ve eksiksiz bir tarihi tekerrürle Muaviye’nin, asalak, embesil, kafası kumda, kıçı dışarıda deve Kuşunun şeytani Zekası enformasyon ve manipülasyon tekniklerini kullanarak kulağa hoş gelen müziklerinin eşliğinde mozartın 8.senfonisini iğdiş ederek dinletiyorlar.
Algıları ile oynanan birini ikna etmek zor azizim zor...!