“Çocukları sevin, onlara karşı şefkatli olun, onlara verdiğiniz sözü harfiyen yerine getirin, Çünkü çocuklar sizin onlara rızık verdiğinizi sanırlar.”(Hz. Muhammed sav)
Çocuk pedagojisini pedagojiden ayırabilmek için, pedagojinin bilim olarak literatürdeki yerini anlamamız gerekiyor. Ardından, çocuk pedagojisinin neleri barındırdığına ve amacının ne olduğuna bakacağız.
Pedagoji Nedir?
Pedagoji, eğitim konusunda ve farklı öğretme metotları hakkında araştırmaların yapıldığı bir bilim dalıdır.
Uzmanlar pedagojiyi Psiko sosyal yapıda bir uygulamalı bilim dalı olarak gruplandırırlar. Bu bilim dalı, eğitim alanında analizlerin yapılmasını, bu alanın düzenlenmesini ve geliştirilmesini amaçlar.
Her toplumda bireylerin nasıl hareket etmesi ve nasıl davranması gerektiğine dair yazısız kurallar vardır ve uzmanlar pedagoji biliminde bu kuralları temel alırlar.
Pedagoji; felsefe, sosyoloji ve psikoloji gibi diğer bilimlerden de yararlanır. Eğitim alanına, farklı açılardan ele alınması gereken karmaşık bir fenomen olarak yaklaşır.
Dolayısıyla pedagoji, öğretme ve öğrenme sürecini kolaylaştıracak farklı metodoloji ve teknikleri planlamak, yönetmek ve değerlendirmek için farklı yollar arayışındadır.
Bundan dolayı, çocuk pedagojisi alanında uzman kişiler, çocuğun hayatının ilk yıllarında yeni beceriler edinmesine olanak sağlayan farklı stratejiler, metotlar, öğretici kaynaklar yaratmak, düzenlemek, yönetmek ve değerlendirmekle yükümlüdürler. Bunların hepsi çocukların bireysel büyüme ve gelişmelerine göre değişiklik gösterir.
Peygamber(sav) “Doğan her çocuk İslam fıtratı üzerine doğar.”İfadesi İslam barış ve selametin, Saygı ve sevginin mekanıdır. Onlar bembeyaz birer sayfadırlar, Kısaca Biz gülmeyi onlardan öğrendik ve başka alanlarda tüketiyoruz. Çocuklara duyduğumuz sevginin çekiciliği onların masumiyetinden kaynaklanıyor.
Genç bir adam ceza evini boylamak üzereymiş. Yargıç onu çocukluğundan beri tanıyormuş ve ünlü bir yazar olan babasıyla da tanışıyormuş. “Babanı hatırlıyor musun?” diye sormuş. Genç; “Onu oldukça iyi hatırlıyorum” demiş. Suçlunun vicdanını yoklamaya çalışan yargıç şöyle demiş:
-“Mahkum edilmek üzereyken ve şu anda mükemmel bir insan olan babanı düşünürken, onun hakkında net olarak ne hatırladığını anlatır mısın?“
Bir sessizlik olmuş. Daha sonra yargıç beklenmeyen bir cevap almış;
-“Öğüt almak için yanına gittiğimde, yazdığı kitaptan başını kaldırarak bana baktığını ve “Çek git başımdan; çok meşgulüm !” dediğini hatırlıyorum. Ona arkadaşlık etmek için yaklaştığımda bana dönerek “Çek git başımda oğul; bu kitabı bitirmeliyim !” derdi. Sayın yargıcım siz onu büyük bir yazar olarak hatırlarsınız fakat ben onu kaybedilmiş bir arkadaş olarak hatırlıyorum”
Yargıç kendi kendine söylenmiş;
-“Yazık ! Kitabı bitirdi ama oğlunu kaybetti ! ”
“Mesafesiz terk ediş diye bir kavram var. Aynı evdeler ama anne çocuğun sadece yemek ihtiyacını gideriyor.
Ebeveynler Çocuğun Fiziki ihtiyaçlarını karşılarken Evin temizliğine daha çok önem verdiğinden dolayı çocukla sosyal zaman geçirmiyor. Bu nedenle anneyi de gözlemlemek gerekiyor. Çocuklara zihinsel çaba, sorgulamayı erkenden öğretmek gerekiyor.
Hz. Ali ve Zeki bir Çocuk:
Hz: Ali (a.s), misafir olarak ağırlandığı bir evden çıkarken ev halkı kendisini uğurlamaya çıktı. Aralarında 6-7 yaşlarında bir çocuk vardı. Hz. Ali'nin elini tutup öptü, ama öperken Hz. Ali'nin parmağındaki yüzüğe dikkatle baktı. Hz. İmam da bunun farkındaydı, bunun üzerine çocuğa şöyle sordu:
- Bu yüzükten daha şahane bir yüzük gördün mü hiç?
Çocuk cevap verdi:
- Onu takan el ondan daha muhteşemdir efendim.
Hz. İmam çocuğun zekâsını beğendi ve yine sordu:
- Sizin eviniz mi daha güzel yoksa bizim ev mi?
Çocuğun cevabı yine harikaydı:
- Siz bizim evimizde olunca bizim ev daha iyidir, ama siz orada olunca tabii ki sizin ev daha güzeldir.
Çocukları terbiye etmekten ziyade kendinizi terbiye edin zira onlar sizi taklit edeceklerdir. Kaçan gol, alınamayan telefon, gidilemeyen tatil, kazanılamayan para kadar üzülemedik açlıktan ölen çocuklara.
Çok soru soran çocuğu asla susturmayın. Çocuğa sus demeyin. Özgüven kazanması için çok önemli. Kitap okumak çocukların hayal gücünü geliştirmede, kelime dağarcığını geliştirmede faydalı bu nedenle ailelerin çocukla birlikte kitap okuması çok etkili oluyor. Çocuklar için ruh sağlığı oynamak ve sevmek.
Oynayan ve sevgi ile büyüyen çocuk her zaman çok daha fazla gelişir. Biz annelik babalık ve eğitim sistemimizde yetenek ve çabaları değil de uslu olan çocukları sevmişizdir ama bu sorgulanması gereken bir alandır. Hareketli çocukları da dikkate almak gerekiyor. Ama özgür yetiştirme ile şımarıklık arasında bir denge var.
Çocuk evin küçük hükümdarı haline gelince çocuk benmerkezci oluyor.
Amaç çocuğu mutlu etmek değil, çocuğu hayata hazırlamak olmalı bunu da öğrenmek, öğretmek gerekiyor, öğretilmesi için de çocuk gelişimcilere görev düşüyor.”
Anne ve babaların yapmaları gereken şey çocuğa kendi güvenlerinin yanında ayrıca öz güven aşılamaktır.
Çocuklarınıza küçük şeylerden zevk almasını sağlarsanız onlara büyük bir servet bırakmış olursunuz.
“Sağlam çocuklar yetiştirmek, bozulmuş yetişkinleri düzeltmekten daha kolaydır.”(Dostoyevski)
Kendi güvenlerini aşılamazlarsa çocuk onlardan işittiklerini dikkate almaz ve kendine başka kahramanlar arar ya sokakta ya da okulda illa ki bulur, Öz güven ise çocuğa sorumluluk yüklemekle başlar. Vesselam