Ramazan, Ehlibeyt ’in -s- Orucu ve Çocuk Eğitimi

İsmail Bendiderya 3.04.2022 17:04:00
Ramazan ayı denildiğinde herkesin aklına ilk gelen şey asla açlık veya susuzluk vb değildir…
Dimağların unutamadığı ve bu muhteşem ayın zihinlerde ve ruhlarda bıraktığı en güçlü iz, tarifi ve tabiri kolay olmayan “manevi duygular” ve bunların yeşerttiği hasretler, özlemlerdir…
***
Ramazan orucu; Kur’an’da Allah’ın emrettiği ve her akil ve baliğ Müslümana farz kıldığı oruçtur.
Aslında bu oruç üzerine söylenecek ve yazılacak o kadar çok şey var ki…
Bunların en önemlisi orucun “eğitim” boyutudur.
Evet, orucun en basit boyutu olan “açlığa ve susuzluğa dayanıklılık” bile başlıbaşına bir “eğitim” dir.
Bu eğitimin türlü sevapları vardır.
Yani türlü faydaları ve lüzumatı…
İsterseniz bu konuda siz de biraz düşünün ve tefekkür edin, bana katılacağınıza zerrece kuşkum yok.
Zaten tefekkür ve düşüncenin zirvesinin yaşandığı zamanlardır Ramazan günleri…
***
Bu eğitime verebileceğimiz yüzlerce örnek var İslam kaynaklarında…
Bunların en önemlisi, şüphesiz Ehlibeyt -s- in icraatlarıdır.
İşte bu muhteşem eğitim yöntemlerinden biri:
Merhum Şeyh Abbas Kummi’nin Munteh’al Âmal’ından aktarayım:
 “…O gün; Ehlibeyt -s- in gözbebeği olan minik Hz. Hüseyin'in oruç tuttuğu ilk gündü…
Kur’an’ın gözbebeği olan Ehlibeyt, akşam namazından sonra iftar sofrasının etrafında toplanmıştı.
Fahr-i Kâinat Hz Peygamber efendimiz –s- çok sevdiği torunu Hz Hüseyin’e orucunu açmasını buyurdu.
 Henüz küçük bir çocuk olan İmam Hüseyin; “Dedeciğim, peki benim ödülüm ne olacak?” diye sorunca Hz Peygamber Efendimiz “Sevgi ve muhabbetimin yarısını seni sevenlere bağışladım” buyurdu.
 Onu tebessümle izleyen Hz. Ali de –s- iftar etmesini söyledi:
 - Hüseyn’im, buyur, iftar et evladım, bak, deden de sana çok güzel bir ödül verdi işte.
İmam Hüseyin bu defa da babasına döndü ve “Sen bana ödül vermeyecek misin baba?” diye sordu.   
Hz. Ali;  "ibadetlerimin yarısını seni sevenlere hediye ettim" buyurdu.
 Bu defa Hz. Fâtıma “Güzel oğlum, azizim, gönlümün meyvesi, haydi iftarını et.” Buyurdu.
İmam Hüseyin ona da “ Anneciğim dedemle babam bana ödül verdi, peki senin ödülün ne?” diye sorunca Hz. Fatıma da:
  "İbadetlerimin yarısını senin için ağlayanlara bağışladım” dedi.
 Ağabeyi İmam Hasan da küçük kardeşinden orucunu açmasını istedi; “Canım kardeşim, artık orucunu aç” dedi.
İmam Hüseyin, ağabeyinden de ödülünü isteyince İmam Hasan " Tüm günahkârlar bağışlanmayana kadar cennete girmeyeceğim, bu da benim sana ödülüm olsun!” buyurdu.
  İşte bu esnada Hz Cebrail –s- Hz peygamber efendimize –s- inerek selam verdi:
  • Selam sana ya Resulullah! Şanı yüce Rabbim Allah Azze ve Celle “Ben Hüseyin'i, sizin onu sevdiğinizden daha çok seviyorum” buyurdu, “Ey Hüseyin, sen razı olana kadar  senin aşıklarını cennete dahil edeceğim.”
***
Bu mübarek günlerde pek susayan oruçlunun iftarda su içerken onu anması ve “selam olsun Hz Hüseyin’le yarenlerine, evladına ve ashabına” demesi ne güzeldir…
Selam olsun.
  Bu yazıyı Hz Resulullah efendimiz’in şu buyruğuyla noktalayalım:
 "Genç bir kimse tövbe ettiği zaman; doğudan batıya tüm mezardakiler için 40 günlüğüne azap kaldırılır.
Gençliğinizin kıymetini bilin.
Selam ve dua ile


 

Yazarın Diğer Yazıları