Bir önceki bölümde, Coronavirüs mevzulu haber ve tutumlardaki çelişki ve tuhaflıklara dikkat çekmiş ve Coronavirüs kumpasının ABD-İsrail menşeli olduğunun artık herkesçe anlaşıldığını yazmıştım.
Zaten gizlemeye de gerek görmüyorlar.. Orly Levi-Abekasis adlı israil Knesset vekili kadın -sağlık bakanı adayı- geçenlerde coronavirüsü biyolojik savaşlar için hazırlanmış bir silah olarak tanımladı.. Daha önce de israil istihbarat eski başkanı Deny Şoham da coronavirüsün laboratuarlarda hazırlanan ve kotrollü bir şekilde düşmana ve hedefe bulaştırılmak üzere üretilen bir virüs olduğunu söylemişti…
ABD’den çok daha beterlerini de bekleyin…
Şüphesiz, kendi halinde yaşayan ve çoğu orta sınıfın altında seyreden homojen halkına rağmen, ABD zorba ve zalim bir devlet..
Bütün dünyaya ve Çin’e iğrenç ve hayvanca bir oyun oynadı ve bu ülkenin ekonomisini vurabilmek için konvansiyonel olmayan bir silah kullandı..
Şimdi Çin’in bunu karşılıksız bırakacağını düşünüyor musunuz?
Bu arada, şu yuvarlak dünyaya ne olacak dersiniz?
Ya bizlere?
ABD’nin bu zincirini koparmışlığına dur demenin ve bu ülkeye ciddi bir mesafe koymanın, ona karşı olanların acilen ittifak oluşturmasının zamanı gelmedi mi acaba?
***
Bu iğrenç kumpasın bir boyutu daha var…
Bunca ülke arasında sizce neden Çin?
Ve hemen ardından neden İran?
İkisi de ABD’nin en ciddi karşıtları olduğu için olmasın???
Öyle ya,
Çin’in hemen yanıbaşındaki Hindistan’da değil de, ta binlerce kilometre uzaktaki İran’da!!!…
Üstelik Hindistan’da hijyen durumu İrandan çok çok geri…
Ve Hindistan’da yaşayan Çinli oranı da İran’la kıyaslanamayacak kadar az mı az…
***
Bir soru daha:
Çin’de onca şehir varken neden “Wuhan”?
İran’da onca yer varken neden “Kum” kenti?
Ve neden tam da İran’da seçimlerin yapılacağı ve devrim kutlamalarının yapıldığı günlerde?
Sizce de ilginç tesadüfler değil mi???
Durun…
Bir öngörüde bulunayım mı?!
Bu Coronavirüs gürültüsünü koparanların Kum’dan sonra “Meşhet” diye panik yaratmaya çalışacağından ve medyanın bunu pompalayacağından hiç kuşkum yok..
Kehanette falan bulunmuyorum, aynen böyle olacak, bekleyin ve görün!
Kum ve Meşhet… Evet, anladınız.. Her şey apaçık net ve ortada değil mi?
***
Bir tuhaflık daha:
Şirin Payzın’ın tweetinden:
Dün akşam İtalya’dan gelen bir arkadaş, orada halkın maskeyi “takmadığı”nı , havalanında da hiçbir görevlinin maskeli olmadığını, ortada da hiçbir panik ve anormallik görmediğini söyledi.
Şaşırmış.
Haklı
Çünkü İtalya, Coronavirüs salgını konusunda medyanın diline pelesenk edilen 3. ülke!
Evet.. Şimdiden “İran’ dan sonra İtalya mı? (ABD yle sorunları ciddileşen İtalya) ??!” diyenleri duyar gibiyim..
***
Coronavirüs ten çok daha tehlikeli ABD gribinin yayıldığı ve 20 bine yakın insanın öldüğü ABD’den heryere gidip geliyor ABD liler..
Ne engelleyen, ne de havaalanlarında onlara bir şey diyen var!!!
Ne tuhaf, değil mi???
İşte bütün bunlar ortadayken insanın şunları sorası geliyor:
O zaman İran’a ve Çin’e karşı bu aşağılayıcı tutum ve tavırlar neden???
Bu aşırı ve horlayıcı tutum niye?
Virüslerin çok daha yaygın ve tehlikeli olduğu ülkelerin başını çeken ABD’yle, diğer Avrupa ülkelerinden gelenlere hiçbir müdahalede bulunulmaz ve onlara “adeta hastalanma ihtimalleri sıfır medeniler (!)” gibi davranılırken; İran’dan gelen Türk vatandaşlarını bir medya ordusuyla ve adeta teröristleri kuşatırcasına karşılamalar niye???
Hemen alıp karantinaya göndermek niye?
Şu anda İran sınırlarında ülkemize gelmek için otellerde karda kışta bekleyen insanların, insanlarımızın suçu ne?
Kendi imkânlarıyla bile kendi ülkelerine dönmelerine neden engel oluyorsunuz?
Sahi, neden???
“Ey Alevi Esad!” dan sonra şimdi de “ey şia İran!” mı yoksa??!!
***
CoronaIŞİD denklemi…
Banu Avar hanımın şu tespitine katılmamak mümkün değil:
Coronavirüsü IŞİD’e benzemiyor mu?
Her nedense ABD’nin tehdit ettiği yerlerde ortaya çıkıveriyor sadece…
ABD ekonomisini tehdit eden Çini kırıp geçiriyor…
Bölgede ABD nin bütün oyunlarını bozan general Kasım Süleymani’nin terörü üzerine Irak’ta 2 ABD üssüne misillemede bulunan İran’ın sınırlarını birilerine kapattırıyor,
İtalya’nın petrol gaz şirketlerini durduruyor…
***
Bir tuhaflık daha..
İktidara yakın bir gazetede yazan bir yazarın şu tespitine katılmaz mısınız:?
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre korona virüsün görüldüğü günden sonraki 17 günde kanserden dünyada 510 bin kişi öldü. İran'da yılda 110 bin kişi kanserden ölüyor. Yani dünyada her gün 30 bin kişi kanserden ölüyor. Yılda toplam 10 milyon kişi ölüyor. Düşünün ki dört ayda Amerika'da normal gripten ölen sayısı 25.000! Halbuki Koronavirüsten ölenlerin haberlerine gelince: İtalya'da virüs nedeniyle 219 hasta var ve ölenlerin sayısı sadece 5…
Koronavirüs Çin genelinde 2 bin 594 kişinin ölümüne neden olmuş.
İran’da ise 20 bile olmadı… Yani ABD nin binde biri kadar bile değil!!!!
Ama ABD ye yapılması gereken ve yapılmayan engellemelerin bin katı engelleme ve propaganda var bu ülkelere! Bu "Korona"dan ötürü ölüm korkusunu tahlil ederken hiç unutmayalım ki, Amerika'nın düşman olarak gördüğü hangi ülke varsa korona – her nasılsa- orada daha etkili oluyor! Çin ve İran bu ülkelere iki tane çok iyi örnektir...
***
Sahi,
Bu yıl kış hala sürüyor ve virüs son raundunu oynamadı henüz… Ama geçen yıl ABD de gripten kaç kişinin öldüğünü biliyor musunuz?
“ 2019’da ABD'de 80 bin kişi gripten öldü…”
Yanlış duymadınız… 20-30 kişi değil, tamı tamına 80 bin kişi!!!!
“…Amerika Birleşik Devletleri'nde geçen kış 80 bin kişinin gripten hayatını kaybettiği belirlenmiştir…”
Durun, ABD seviciler –yoksa güdülenler mi demeliydim?- hemen kabarmayın..
Bu veriler ne Çin, ne de İran medyasından…
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi Başkanı Dr. Robert Redfield' in açıklamalarından!
Ne o?
Yüzünüz mü kızardı yoksa?..