Kendi Kardeşlerinin Kanı Üzerinde Yürüyen BAE’ye Yuh Olsun!

İsmail Bendiderya 26.10.2020 11:20:26
15 Eylül'de, küresel fitnelerin ana merkezlerinin başında gelen Beyaz Saray'da düzenlenen resmi törende, İsrail ile BAE ve Bahreyn arasında "ilişkilerin anormalleştirilmesine" yönelik anlaşmalar imzalandığında Arap ve İslam dünyası, tarihinin en büyük utancını yaşamış oldu.
Kimse bunu sağa sola kıvırmaya kalkmasın.
Evet, bu, bütün Müslümanların, hatta bütün Arapların utancı ve yüz karası bir hakikattir.
Bugünkü Suudi hanedanıyla aynı damardan olan BAE Arapları, terör ve işgal devleti Siyonist İsrail’in önlerine serdiği bir halıda yürürken, kendi kardeşlerinin kanları üzerinde yürüdüler.
   ***
KIRMIZI HALI DEĞİL, KAN GÖLÜYDÜ O!
Nasıl mı?
“İlişkileri anormalleştirme” anlaşması imzalanmasının ardından Birleşik Arap Emirlikleri'nden İsrail'e ilk ticari uçuş gerçekleştirildiğinde; Abu Dabi'den kalkan BAE'ye ait Etihad Havayollarına ait uçak, Tel Aviv yakınlarındaki Ben Gurion Havalimanına indi ve tabi ki İsrail onların ayaklarının altına kırmızı halılar serdi..
Ama o halıların rengi, üzerinde salına salına yürüyen o ahmaklar sürüsü hainlerin kendi kardeşlerinin kanının rengiydi..
Bunu kaç kişi farkedebildi o gün dersiniz?
Bunu hep merak etmişimdir.
Ama…
Birbirinin mezhebi, kıyafeti, ibadet şekli, yönetim tarzı, ailevi meseleleri, sakalı, bıyığı, eteği, paçası… vb’le uğraşmakta, daha doğrusu sürekli yekdiğeriyle didiştirilmekte olan ve bunu da hep ABD-İsrail-İngiltere üçlüsünün yaptığını hala anlayamayan Müslümanlar birbirleriyle uğraşmaktan, bunları görmeye ve gördüğünü de anlamaya fırsat bulamıyor ki…
   ***
FİLİSTİNLİLER BAE’Yİ TÜKRÜK YAĞMURUNA TUTTU!
Bu büyük ihaneti önce Filistinliler fark etti, zira kabak önce onların başına patladı.
Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) İsrail ile normalleşmesi, en çok da; İsrail işgali altında yaşayan Filistinlilerin tepkisini çekti ve ertesi gün; İsrail polisi eşliğinde Mescid-i Aksa'ya giren BAE heyeti, cami cemaati tarafından yüzlerine tükürülerek dışarı çıkarıldı.
Al benden de o kadar!
   ***
ŞEYTANIN KORUMASINDA ALLAH’A İBADET PALAVRASI!
 Bu olaydan 1 hafta önce de; Umman'dan geldiği belirtilen bir heyet, Mescid-i Aksa'yı İsrail polisi korumasında ziyaret etmişti. Son zamanlarda Körfez ülkelerinden gelen heyetlerin; Aksa'yı İsrail güvenlik güçlerinin kontrolünde ziyaret etmeye çalışmaları fevkalade hazin, rezil ve bir o kadar da utanç vericidir.
Şeytan korumasında Allah’a ibadet ha?!
Zilletin bu kadarına pes doğrusu!

   ***
ARAPLARIN ÇOĞU, FİLİSTİN’İ EPEYDİR SATMIŞ BULUNUYOR
Enver Sedat’ın İsrail’le yaptığı Camp David anlaşmasının topluma nasıl bir “zafer” gibi takdim edildiğini hatırlayanlar, o ihanetin nelere yol açtığını ve Sedat’ın sonunun nasıl olduğunu da bilirler..
Durum bugün de pek farklı değil..
Buyurun size; Filistin Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan istatistiğin çarpıcı sonucu: 2019 ve 2020 yıllarında BAE gibi yüksek gelirli bir ülke Filistinlilere hiçbir yardımda bulunmazken geçtiğimiz Eylül ayında Siyonist rejim ile ilişkileri normalleştirme kararı aldı.
Arap ülkelerinin Filistin'e yaptığı mali yardımın 2020 yılında % 81 oranında azaldığını, yani, artık kesildiğini biliyor muydunuz?
   ***
VİZELER KALDIRILDI
İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN'ın haberinde, İsrail ile BAE arasında karşılıklı olarak vizenin kaldırılmasına yönelik anlaşmanın imzalandığı bildiriliyordu…
Bunun ne anlama geldiğini görmek için çok beklemeyeceğiz…
Suriye’yle vizeler kalktıktan sonra Suriye’nin başına getirilenleri herkes görmedi mi?..
Şimdi aynı filmin BAE versiyonunu mu izlemekteyiz yoksa?
   ***
“İSRAİL’İN BAE’Sİ” NİN İLK İCRAATI TÜRKİYE’YA KARŞI CASUSLUK!
Daha geçtiğimiz hafta, üst düzey bir güvenlik yetkilimiz,  İsrail için Birleşik Arap Emirlikleri'ne çalışan bir gizli servis elemanının yakalandığını açıkladı.
Yetkili " Türk makamlarına birçok belge teslim ederek BAE servisiyle bağlantısını kanıtlamıştır; Türkiye’ye başka bir Arap ülkesinin pasaportuyla gelen şahıs yıllarca Arap muhalif gazeteci ağlarına sızdı" dedi ve yakalanan kişiyi BAE servisi adına yöneten birden çok görevlinin de deşifre edildiğini ekledi.

Sahi, niceden beridir bölgede Türkiye aleyhine fitne kazanları kaynatıp duran, Türkiye’yi bütün komşularıyla düşmanlaştırmaya çalışarak yalnızlaştırıp Siyonistlere muhtaç etmeyi planlayan İsrail’in BAE’yi alelacele bize karşı ajan olarak kullanması sizce tesadüf müdür?
Eğer ilgili istihbarat görevlilerimiz bunu zamanında fark edememiş olsalardı, ne olacaktı sizce?
ABD-İsrail- Suudi üçlüsü tarafından İstanbul’da tuzağa düşürülüp gaddarca katledilen; “Suudi-ABD vatandaşı Kaşıkçı” kumpasında yarım kalan işlerini tamamlayacaklardı: Türkiye’yi töhmet altında bırakıp, Arapların ve hamilerinin hedef tahtasına dönüştürmek!
Allah’a şükür ki; bu vatanın halâ uyumayan gözleri var!..
Evet, BAE’nin artık perdesi indi, maskesi düştü ve aslında bir İsrail oyuncağı olmayı kabullenen onursuz bir kabile devletçiği olduğu âleme âyân oldu.
Bu da, bundan sonra BAE’ye karşı çok daha dikkatli olunması gerektiği anlamına geliyor.
BAE hakkında söylenecek daha çok şey var, genç nesillerin unutkanlığını giderebilmek için de olsa, bunları gelecek yazıda açıklayacağım inşallah.
Şimdilik Allah’a emanet olun, sağlıcakla kalın efendim.

 

Yazarın Diğer Yazıları