Senin sövdüğün İran; başta Hz. Aişe annemiz olmak üzere Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer’e hakaret eden, Hz. Ömer’in katili Lülüe’nin mezarını türbe haline getiren, tarih boyunca hiçbir kâfiri öldürmeyen ama Müslümanları arkadan vuran, dünyada bir Sünni kaldığı takdirde onu öldürmeden asla kâfir öldürmeyen, Kur’an eksiktir diyen, Esad rejimini ayakta tutmak için çalışan, Doğu Guta’da bebekleri açlıktan ölüme mahkûm eden, Suriye ve Irakta Sünnilerin üzerine bomba yağdıran, Afganistan ve Irak’ın işgalinde Amerika’ya yardım eden, Mahabat Cumhuriyetinin kurucusu Kadı Muhammedi şehit eden, her ne kadar Amerika ve İsrail’le savaşır gibi görünse de perde arkasında onlarla işbirliği yapan İran’dır.
Böyle bir İran’a terbiyem elverse ben de söverim. Ancak, benim Peygamberim kimseye sövmediği için sövemiyorum ama asla sevemem. Hiçbir mümin öz annesinden çok daha değerli olan müminlerin annesine küfredilmesine rıza gösteremez. İslam Cumhuriyeti kurucu lideri merhum İmam Humeyni Hz. Aişe’ye hakaret ettiği gerekçesi ile gencecik cumhuriyeti tehlikeye atarak Selman Rüşdi’nin ölüm fetvasını vermiştir.
Senin sövdüğün Persçi laik Amerika’ya uşaklık eden, Kadı Muhammedi kalleşçe idam eden, İslam düşmanı Şir’u Hurşid (aslan ve güneş) bayraklı İran’ı biz yıkalı 44 yıl oldu.
Bu konuda muhatabım Siyonizm’in algı operasyonlarından etkilenen iyi niyetli kardeşlerimdir. Onların samimi sorularına delilleri ile cevap verebilirim. Ama Nasıbiler, Münafıklar ve MI6/CIA/MOSSAD’la çalışan sakallı, sarıklı, cübbeli troller muhatabım olamazlar.
Benim övdüğüm İran ise, İran değil İSLAM CUMHURİYETİDİR. Bu Cumhuriyete muhabbetim açlık ve susuzluğunu çektiğim hasretiyle büyüdüğüm İSLAM DEVLETİ olmasındandır. Küresel Siyonizm’le her alanda savaşmasından, Filistin davamız için milyarlarca dolar harcamasındandır. Ben ülkemde Kudüs için gensoru ile Dış İşleri bakanını düşürürken, 6 Eylül Kudüs mitingini yaptığımız için Amerika’nın çocukları bize darbe yaparken, O’nun Kudüs’ü özgürleştirmek için “Kudüs Gücü” adıyla ordu kurmasındandır. Sadece Kudüs’ü değil ümmetin bütün topraklarını küresel emperyalizmin sömürüsünden kurtarmak için direniş cephesini kurup eğitip donatmasındandır. Müslüman halkın İsrail aleyhine slogan dahi atmasına izin vermeyen işbirlikçi hükümetlere karşın İsrail’i güneyinden Yemen eliyle, Kuzeyinde Hizbullah eliyle vurmasındandır. Amerika’yı Irak’tan defetmek ve Suriye’ye sokmamak için en kıymetli generallerini şehit vermesindendir. Afganistan’dan Amerika’nın kovulması için Taliban’la İşbirliği yapmasından, Bosna’da Sırplarla savaşırken Karabağ’da Ermenilerle savaşmasındandır.
Benim övdüğüm ve sevdiğim İslam Cumhuriyetinde başta Hz. Aişe annemiz olmak üzere Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer’e hakaret etmek haramdır. Sünnilerin mukaddesatına hakaret edenler Siyonizm’e uşaklık eden İslam Cumhuriyetinin düşmanları sayılırlar.
İslam Cumhuriyetine muhabbetim Onun ırkçılık ve mezhepçiliğe savaş açması, ırkçı ve mezhepçilerin de ona savaş açmasındandır.
Benim övdüğüm Cumhuriyete sövenler, güçleri yeterse dövenler, hatta bir kaşık suda boğmaya çalışanlar; Amerika’nın başını çektiği haçlı ittifakı, İsrail ve İsrail’le normalleşen sözde Müslüman ülkelerdir.
Benimle birlikte İslam cumhuriyetini övenler ise Hamas, Kassam tugayları, İslami Cihat, gurur kaynağımız Ensarullah, İsrail’in korkulu rüyası Hizbullah ve dünyanın insanlığını yitirmemiş bütün insanlarıdır.
Şimdi takdir senin, ister gel senin sövdüğün bizim tarihe gömdüğümüz İran’ı birlikte lanetleyip, benim övdüğüm dünyadaki mazlum ve mustazaflar için şehitler veren İslam cumhuriyetini bağrımıza basalım.
İstersen de sen yoluna, ben yoluma!
