Biden'ın Ölüm Öpücüğü!

Emin Güneş 5.06.2023 14:18:28
Seçimin sonucu Demirel’in “boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur” sözünü boşa çıkardı. Bu söz neredeyse mutlak gerçek gibi geniş kabul görmüş ve kamuoyunu etkilemişti. Ancak bu kez boş tencere devrilmişti.

Boş tencereyi deviren olgu neydi? İnsanların açlık ve sefaletini görmezden gelmelerine sebep ne olabilir. Özellikle de toplumun en yoksul kesimi bütün mahrumiyetlerine rağmen neden iktidara destek verdi?

İşin sırrını Michael Doran deşifre etti: “Türk muhalefet adayı imkânsız bir zorlukla karşı karşıya kaldı: Yanağında Amerikan rujuyla cumhurbaşkanlığına aday oldu. Buna Biden'ın öpücüğü deyin. Joe Biden, 2020'de başkan adayı olduğunda, New York Times'ın yayın kuruluna, "onları cesaretlendirmek" (Erdoğandan kurtulmak) için "Türk muhalefet unsurları" ile çalışmayı tercih ettiğini söyledi.

Erdoğan'ın bildiği bir şey varsa, o da yabancıların düşmanlığının siyasi kazanç için nasıl kullanılacağıdır. Türk seçmeninin derin vatanseverliğine başvurarak, seçmenlerin Başkan Biden'ın Kılıçdaroğlu'na verdiğini algıladığı öpücüğü bir ölüm öpücüğüne dönüştürdü. Erdoğan, seçimden bir gün önce, geçen Cumartesi günü yaptığı açıklamada, "Biden [beni] devirme emrini verdi" dedi. "Yarınki oylamalar da Biden'a bir cevap olacak" diye devam etti. (*)

ABD'li siyaset yorumcu S.L. Kanthan:

"Bu seçimin en büyük kaybedeni sadece muhalefet adayı Sayın Kılıçdaroğlu değil, onu açıkça destekleyen ABD ve CIA oldu.

WS, Türkiye’ye karşı ekonomik savaş yürüttü ve Türk Lirası %50 değer kaybettirdi."  Türkiye halkı yine de Erdoğan'a destek verdi..”diyor.

Bu yorumlardan açıkça anlaşılan o ki, Milletimiz 15 Temmuzda ABD’ destekli darbeye direndiği gibi bu seçimi de darbe teşebbüsü gibi algılamış ve direnmiştir. Biden, ABD ve CIA ile içimizdeki taşeronları FETÖ/PKK kesin olarak kaybetmişlerdir.

Milletin ABD ve Küresel Siyonizm karşısındaki bu kararlı duruşu kuşkusuz çok değerlidir. İktidarın bu kararlı duruşa somut ve pratik adımlarla karşılık vermesi gerekir. Aksi takdirde birileri Biden’in Kılıçdaroğlu’na desteğini başka bir ifade ile kaybettiren ölüm öpücüğünü “ters etki” yöntemi ile Erdoğan’a destek olarak da okuyabilir.

Erdoğan bir zamanlar “NATO’nun Libya’da ne işi var” demişti. Şimdi de “Türkiye’nin NATO’da ne işi var” deme zamanı gelmiştir. Ancak Cumhurbaşkanlığı yemin törenine YPG’yi terör örgütü olarak kabul etmeyen NATO genel sekreterinin katılacak olması kaygı vericidir.

ABD taşeron örgütleri FETÖ ve PKK’nın bu iktidar dönemlerinde güçlerinin zirvesine ulaştıklarını biliyoruz. YPG lideri Salih Müslim’in Ankara’ya davet edilişi ve Kobani eylemleri sırasında Barzani güçlerinin YPG’ye yardım için Türkiye üzerinden geçişleri hala hafızalarımızdadır.

Erdoğan FETÖ ile ilişkileri için hata ettiğini Allah’tan (cc) af dilediğini, çözüm süreci adı verilen ifsad projesinin de hata olduğunu itiraf etmiştir. Ancak bu kuklaların kuklacısına karşı neden aynı tavrı ortaya koymamaktadır?!

Aklı başında herkes şunu teslim eder. Kuklacının kolları kırılırsa kuklalar kendiliğinden işlevsiz hale gelirler.

Halkımız ABD ve dostlarının ülkemiz aleyhine askeri, iktisadi, siyasi her alanda düşmanlığını görüyor ancak bu düşmanlığa iktidar tarafından gereği gibi karşılık verildiğini maalesef göremiyor.

NATO’ya SSCB tehdidi gerekçesi ile girilmiş ancak SSCB yıkılmış ve tehdit ortadan kalkmıştır. Yeni tehdit NATO’nun kendisidir. NATO ve ABD üsleri işgal güçlerinin ileri karakolu görevi görmekte 15 Temmuzda FETÖ’ye ve halen YPG’ye verdiği destek ortadadır.

İktidar halkın ABD karşıtı desteğini sürdürmek istiyorsa NATO dan çıkarak ve ABD üslerini kapatarak halkının yanında olduğu göstermelidir. Vesselam.