Bir toplumu veya bir inancı yok etmek için ilk önce o toplumun içine salınacak tatsız olaylarla başlar. Tarih bunu insanoğlunun henüz yaratılmadan önce; Hz. Adem ile Hz. Havva'nın yaratıldığı cennette 'Azazil' tarafından yapılan taktikte gördü!
Şunu hatırlatmadan geçemeyeceğim! Bir meleğin şeytan oluş hikâyesi dikkat çekicidir! Buna stratejik bir yol da diyebiliriz. Bir alimin zalim oluşu da tıpkı buna benzer! Şeytan'ın dünya semasındaki ismi 'Abid' ikinci kat semada 'Zahit' üçüncü kat semada 'Arif' dördüncü kat semada 'Veli' beşinci kat semada 'Muttaki' altıncı kat semada 'Aziz' yedinci kat semada 'Azazil' Levh-i Mavhuzda 'İblis' dünya da ise 'Şeytan' diye adlandırılmıştır.
Şimdi gelelim İslam dinine göre bu ünvanların anlamı nedir?
1- Abid, bir çok ameller ile meşgul olan ve kendini bu amellere adayan kişi...
2- Zahit, dinin yasak ettiği şeylerden sakınan ve din buyruklarını olduğu gibi yerine getiren...
3- Arif, bilen, bilgili...
4- Veli, bir toplumun sorumluluğunu yüklenen kişi veya dost, emir sahibi, iyi ve mümin insanların emir vereni ve onların işlerini yöneten aynı zamanda onları karanlıktan aydınlığa çıkaran...
5- Muttaki, Allah'tan korkan, sakınan...
6- Aziz, mümin, ermiş, eren...
7- Azazil, Allah'ın sevdiği...
Bir de dikkatleri çeken 'Azazel' vardır. Bu da Tevrat'da; Tanrı'nın zıddı demek yani doğruya karşı çıkan, bozguncu manasındadır. (Maalesef, günümüzde bazı kimseler 'Azazil ile Azazel'i karıştırmakta ve yoldan sapmadalar.') Bu yolu uygulayarak onlara inanan ve peşinden giden büyük bir topluluğu da ateşe atarlar.
Şeytan!
Doğası nedeniyle zaferinde ve ateşle övünmekten gurur duyan, Adem'i kilden yaratılan bir varlık olarak aşağı sayan ve önünde eğilme emrini reddeden bir varlıktır. Bu olaydan sonra Azazil cennetteki yerini kaybeder ve bir melek tarafından Şeytan'a dönüştürülür. Ve böylelikle dünyamıza sürgün gönderilen Şeytan, insanoğlunun ilk yaratılışından günümüze ve günümüzden kıyamete kadar zayıf ve aciz kimseleri yoldan çıkarıp topluma zarar verecek ortamı oluşturur. Bu, avam da olur, toplumu yöneten bir lider de, hatta önder veya alim de. Her taraftan saldıran Şeytan, menfaat ve şehvet düşkünü aciz kulları bulup kötülük kervanına katar ve böylece o toplum içinde huzursuzlukla birlikte peşinden gelen bozulmalar başlar.
Toplumda Sapma
Çoğunluğun onaylamadığı topluma, inanca zarar veren ve ayıplanan bir davranıştır sapma. Toplumun çoğunluğu tarafından itirazla karşılanan ve istenmeyen bir takım davranışlar olarak beliren sosyal problemlerdir. Aynı zamanda bu problemlerin acilen düzenlenmesi gereken bir sosyal olaydır. Sapma, arzunun daha çok azmasından dolayı başlar ve durmadan bu istek artar. Aslında sapma, başarısız ve cezalandırıcı davranışlar yapıldığı zaman ortaya çıkar. Bazen de zihinsel engelliler ve psikolojik uyumsuzlukla davranış yanlışlığı içinde olurlar. Çünkü kendilerini toplumda normal olarak kabul edilen davranış biçimlerine uyarlamaya ehil değildirler. Ruhsal yetersizlikleri yüzünden toplumun normal davranış kalıplarına uyamazlar. Aksine toplumun içinde bilinçsiz veya zorunlu bağımlı bir kısım kimseleri de kendine inandırırlar. Sonrası hata üstüne hata...
Bilinçli, duyarlı dersi din olan aydın kişilerin bu kargaşaya, bozulmaya ve ihtilafa bir an evvel dur demelidir. Aksi hâlde, Peygamber efendimizin (s.a.a) vefatından hemen sonra oluşan 'perşembe' olayına dönüşecek, ehil olmayanlar önde olacak ve İslam yine 1400 y.y geriye gidecektir.
