Zamanımızın Habil ve Kabili

Musa Dedei 6.01.2020 11:49:42
“Yüce ve Büyük Olan Allah’tan başka güç ve kuvvet yoktur”

Yüce Allah:
“İnananlardan öyle erler var ki Allah’a verdikleri sözde sadakat gösterirler; onlardan kimisi, adağını ödedi, kimisi de beklemede ve onlar, özlerini hiçbir suretle değiştirmediler.” (Ahzab 23)

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; yaşadığımız dünyada bir iyi, bir kötü insan vardır. Kötü insan her daim nefsani haletleriyle şeytana uygun bir halde davranır onun isteklerini yerine getirir. Bu istekler ya maddi ya da manevi olarak ikiye ayrılır. Biri kendi inancını yani taptığı ilahına, putuna sözde vaadedilen emirleri yerine getirmek ve diğeri ise kendi ve yandaşları için menfaat güderek maddi olarak emek vermeden komşularının hakkını gasp etmek. Gerçek olan ise hep iyilerin yanında olan Allah yolunda gidilen Kur’an’i yoldur. İnsanoğlunun yaratılışından bu yana doğru ve yanlışın başlangıcı aynı zamanda uyarıcı olan Hz. Adem’in (a.s) çocukları olan Habil ve Kabil olayı olmuştur. Yüce yaratıcının biz kullarına böyle önemli bir uyarıda bulunması bizler için bir uyarı, kurtuluş ve iyiyi-kötüyü ayırt etme başlangıcı olmalıydı. Maalesef buna dikkat edilmedi bir başka arayışlara, eylemlere girişildi. “En iyi ve en kötü” adakların Allah katında ne işe yaradığını Kur’an bizlere açık açık beyan etmiştir ama anlamakta zorluk çektik.

Dünyada olan gelişmelerin Allah’ın vaadinden çıkmanın sonucunda iyiler mazlum kalmış, kötüler ise zalim olarak nitelendirilmiştir. Her zaman kötülere karşı bir yiğit (kurtarıcı) çıkmış zalime karşı savaşmıştır. Adem’in (a.s) dünyaya gönderilişinden günümüze kadar ve bundan sonraki gelecekte de böyle yiğitlerin geleceği ve her daim mazlumların hakkını gasp edenlere karşı bir kalkan, koruyucu olacağı anlaşılmaktadır.

Günümüzün büyük şeytanlarına karşı mazlum insanların ezilmemesi, haklarının ellerinden alınmaması, katledilmemesi, canlarını mallarını ve en önemlisi bütün bunların haklarını savunan korumasına vesile olan dinlerinin asimile olmaması korunması için mücadele veren İmam Humeyni (r.a) gibi kimselerin çıkıp zalime karşı durması ve onlara karşı insanları uyarması, bir kalkan gibi duvar örmesi gibi aynı zamanda ondan sonra idamesini ettirecek olan Rehber Hamanei’ler, Kasım Süleymani’ler, Seyid Hasan Nasrallahi’ler vb gibi yiğitler çıkacak Allah’ın askerleri olarak zalime karşı duracak ve her daim direnmeye hazır durumda olacaklardır. Onların yaptıklarını hesaba katarsak ilk başta insanlığa ve Hz. Muhammed’in (s.a.v) getirmiş olduğu; tüm insanlar (canlılar) için düzeni sağlayacak, hakları korunacak, dünya da kardeş gibi yaşanacak, Allah’ın dinini ayakta tutmak için canlarını ortaya koyarak Rablerinin karşısına yüzleri ak olarak çıkacak, şehadeti özleyecek ve isteyeceklerdir. Bugün ise Kasım Süleymani, Mühendisi, diğer komutan ve askerlerin ülkelerine saldıran, tecavüz eden büyük şeytan Amerikan askerleri ile mücadele vererirken şehit oldular. Süleymani’nin ABD ile savaşan grupları komuta ederken diğer taraftan da Irak’ta ABD ile İran arasındaki en önemli söz sahiplerindendi.

Peki neden ABD Süleymani’ye suikast düzenledi?

Çünkü orta doğunun en büyük komutanı, söz hakkı olanı ve bu zemini çok iyi bilen biri olarak en önemlisi ABD’yi ve yandaşlarını işgal ettiği bu topraklardan nasıl çıkaracağına dair büyük projeler yaptığı ve buna hazır olduğu içindi. Bir taraftan Filistin davası bir taraftan Suriye ve diğer taraftan ABD destekçisi olan Irak’ta ışıd’la büyük mücadeleler vermekteydi. Bugün Orta Doğuda başarılı olmayan düşman kuvvetlerinin yenilgiye uğramasının en büyük sebeplerinden biri Kasım Süleymani’nin başarılı komutlarındandı. Kasım Süleymani, İran Irak savaşında Saddam Hüseyin’e karşı mücadele eden Iraklı Kürt liderlerle de iyi ilişkiler kurup yardımda bulunmuştu. Aynı zamanda Şii Sünni gözetmeden mazlumun yanında olmuştur. Bu da bunu gösteriyor ki; Kasım Süleymani hiçbir zaman mezhepçilik,  ayrımcılık yapmadı ve yapmayacaktı da bu da bir Şii komutana yakışan Muhammedi, (s.a.v) ve Ali (a.s) yoluydu.

Bugün bu fırsatı bulup cehalet bataklığından seslenen, yamuk kalemliler ABD’nin kalemşor’lüğünü yapmakta, olmayan her türlü iftiralar, hakaretler atmaktadırlar. Ne yazık ki bunu yapanlar Müslüman kılığına bürünmüş büyük şeytan taraftarlarıdır. Onlar da çok iyi biliyorlar ki Kasım Süleymani her zaman zalimin karşısında ki bir hak’tı. Şunu da söylemek isterim ki: Ehlibeyt mektebinin bir ilkokul mezunu olan bir ferdinin Orta Doğuda yazmış olduğu kahramanlık destanını bir de üst düzey okumuş komutanların yapacaklarını düşünün derim. Çünkü Allah yolunda mücadele veren herkes Allah’ın koruması altındadır.

Kasım Süleymani bir kahramandı, şimdi ise efsane bir şehit oldu!

Rabbim şehitlerimizin ruhunu şad, mekanlarını nur etsin. Tüm sevenlerinin ve ailesinin başı sağ olsun.