Bir çalışmada şöyle bir sonuç çıkardım ve faydalı olur diye sizlerle paylaşmak istedim:
Bir ailenin güçlenmesinde ahlak unsurunun rolü konusu, öyle anlaşılıyor ki aile uzmanlarının, konunun hakkını vermedikleri bir konudur. Kulağa hoş gelmesede; ailede bozulma nedenleri sayıldığında, genellikle ahlaki zaaf ya görmezlikten geliniyor ya da fazla bir faktörmüş gibi görülmez bir ayarda gündeme getirilmiyor.
Hatta bazı uzmanların açıklamalarında, eşlerin uyumsuzluğu, kültürel, eğitim ve yaş yahut ekonomi sorunlar olduğu görülsede, çağımız 21. y.y ın en tehlikelerinden olan yeni çağ teknolojinin doğru kullanılmamasından doğan ahlaki kurallara uyulmamasıyla birlikte (bozukluklar) günümüzde ortaya çıkmaktadır.
Artık çekinmeden alenen yaşanan, evli veya bekar ahlaki olaylara şahit olmaktayız. Bu da her ne kadar ilk tepkiler olumlu olsa bile toplum arasında yaygınlaşması zamanla asimle olunup topluma normalmiş gibi görünmektedir. Böylece önemsenmeyen büyük tehlike karşısında; aile bağlarının kopması, şiddetin çoğalması, adliyelerde katipler:
"Boşanma davası olan... filan filan haydi hakim karşısına..." diye seslerin duyulacağı aşikardır.
Aile bağlarını sağlamlaştırmak ve toplumun bozulmaması için direnmek bireyin (sizlerin) elindedir.
Aile bağlarının sağlam olması, sağlıklı yürümesi, topluma sağlıklı evlatlar kazandırmak için, İslamın aileye ve topluma vermiş olduğu değeri ve değerleri önemseyip uygulamamız en doğru bir seçim olacaktır.
Örnek aile olarak; Hz. Peygamber {s.a.a} ve Ehlibeytinin {a.s} aile yaşantısını araştırıp örnek alabiliriz.