1917 devriminin ardından Çarlık Rusya’nın yıkılması sonucu, sömürge durumunda olan halklar, kendi bağımsızlıkları uğruna mücadele vermeye başladılar.
Azerbaycan Hükümetini zor bir süreç içerisinde mücadelesini sürdürürken, Sovyet Hükümeti Bolşevik ve Taşnak Ermeni Çeteleri vasıtasıyla bölgede Müslüman Türklere soykırım politikası uyguluyordu.
Türk ve Müslüman Doğunun ilk demokratik cumhuriyeti olarak kabul edilen Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı 28 Mayıs 1918 Yılında Mehmet Emin Resulzade Başkanlığında Azerbaycan Milli Şurası tarafından ilan edildi.
Azerbaycan’ın bağımsızlığını ilk tanıyan Osmanlı Devleti olmuştu. İki Devlet arasında 4 Haziran 1918 Tarihinde yapılan kardeşlik anlaşmasına dayanarak; Nuri Paşa Komutasındaki Kafkas İslam Ordusu Bölgeye yardıma gitti.
Rütbesi Binbaşı olan Nuri Paşa, başarılarından dolayı Yarbaylığa yükseltildi.
Yeni Görevinde emri altında çalışacak olan subay kadrosunun yaş ve kademece daha büyük olacağı düşünülerek, Padişah fermanıyla “Fahri Ferik Rütbesi” ile Kafkaslarda “Padişah” adına askeri ve siyasi faaliyetlerde bulunma yetkisi verildi.
Osmanlı’yla Azerbaycan arasında, iki ülke ilişkilerini etkileyen bir dizi önemli gelişmeye bir göz atarsak, bugün Türkiye Cumhuriyeti’yle Azerbaycan Cumhuriyeti arasındaki derin, bölünmez ve ayrılmaz bağların nasıl oluştuğunu daha iyi anlarız:
5 Şubat 1918: Vehip Paşa komutasındaki 3. Ordu, Doğu Anadolu’yu kurtarmak için harekete geçti.
18 Mart 1918: Bakü’de Bolşevik-Ermeni darbesi yapıldı. Azerbaycan Türk’lerine karşı katliamlar başladı.
18 Mart-1 Nisan 1918: Bakü’de 12 bin kadar Azerbaycan Türk’ü öldürüldü.
4 Nisan 1918: Ardahan kurtarıldı.
8 Nisan 1918: Ermenilerce büyük katliamların yapıldığı Van kurtarıldı.
14 Nisan 1918: Batum Gürcülerden kurtarıldı.
25 Nisan 1918: Kars Ermenilerden kurtarıldı.
14 Kasım 1920 Iğdır Ermenilerden kurtarıldı.
Nisan-Mayıs 1918: Kars ilinde 82 köy Erivan ilindeyse 211 Müslüman köyü Ermenilerce yakılıp yıkıldı, ahalisinin bir bölümü kılıçtan geçirildi, bir bölümü göçe zorlandı. Yalnız Erivan ilinden göçe zorlanan Müslüman sayısı 80 bini aştı.
28 Mayıs 1918: Azerbaycan bağımsızlığını ilan etti.
Mehmet Emin Resulzade, “Azerbaycan Cumhuriyeti” adlı eserinde, Azerbaycan’ı ve Azerbaycan halkını tanıtır okurlarına ve der ki:
“Azerbaycanlılar milliyet bakımından Türk, din bakımından İslam, uygarlık bakımından da Doğuludur! Kendisine mahsus lehçesiyle, Anadolu Türkçesine yakın bir şiveyle konuşan Azerbaycan Türkü, çeşitli şivelere sahip ve bulunduğu yerlere göre çeşitli isimler taşıyan büyük Türk ağacının bir dalıdır. Azerbaycan milletinin bugün oturdukları yerler, eskiden beri Türk halkının yaşadığı yerlerdir... Başta kahraman Cevat Han’ın destanlara sığmaz savunması olmak üzere, Azerbaycanlılar yiğitçe topraklarını Rus ordusuna kadar savunmuş ama sonunda yenik düşmüşlerdir...”
Yine Mehmet Emin Resulzade o dönemde yazdığı bir makalede; Azerbaycan’ın bağımsızlığı ile ilgili olarak; “Bugün biz demokrasinin ilk zaferini kutluyor, Türk ve İslam Dünyasında teşekkül eden İlk Türk Cumhuriyetinin de ilan olunduğu gün olarak tarih sayfalarına geçmesinin gururunu yaşıyoruz” der.
Azerbaycan’da kısa sürede ekonomi, eğitim, din ve vicdan özgürlüğü alanında reformlar yapılarak ilklere imza atıldı.
“Cumhuriyet İstiklal Bildirisinde” ırk, din, mezhep ve cinsiyet farkı gözetmeksizin tüm yurttaşlara eşit haklar tanındı. “Kadınlara seçme hakkı” veren ilk ülke oldu.
Bağımsız ilk Azerbaycan Hükümetini Feth Ali Han Hoyski kurdu; aynı zamanda da İçişleri Bakanı oldu. Dışişleri Bakanıysa Mehmet Hasan Hacinski’ydi. Azerbaycan’ın başkenti Bakü, Rus, Bolşevik ve Ermeni işgalinde bulunduğundan Azerbaycan Hükümeti Gence’ye yerleşti. Tiflis’de Şeym Meclisi’ndeki Azerbaycanlı milletvekilleri “Azerbaycan Milli Şurası”nı kurdu ve başına “Müsavat Partisi” önderi Mehmet Emin Resulzade seçildi. Milli Şura 28 Mayıs 1918’de İstiklal Beyannamesini yayınladı:
1. Bugünden itibaren Azerbaycan halkı hâkimiyet hakkına sahip olduğu Transkafkasya’nın güney ve doğusundan oluşan Azerbaycan’daki bütün haklara sahip bir devlettir.
2. Bağımsız Azerbaycan devletinin yönetim biçimi Halk Cumhuriyeti’dir
3. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti bütün milletlerle, özellikle de hemcivar (komşu) olduğu millet ve devletlerle iyi ilişkiler kurmaya kararlıdır.
4. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti, millet, mezhep, sınıf ve cinsiyet farkı gözetmeden buyruğu geçtiği yerlerde yaşayan bütün vatandaşlarına hukuk-u siyasiye ve vataniye temin eder.
28 Mayıs 1918 tarihinde ecdadımızın uğrunda seve seve can verdiği Can Azerbaycan’da Cumhuriyet idealinin gerçekleştiği tarihi bir gündür.
28 Mayıs Azerbaycan istiklali uğrunda canını esirgemeyen Kafkas İslam Ordusu’nun ve Anadolu’nun kahraman Mehmetçik’leri, hürmet ve saygı ile daima anılmakta ve anılacaktır.
Azerbaycan, Türklerin anısını şehitlikler ve haklarında yazılan destan, şiir ve hikâyelerle her zaman yaşatmaktadır.
Acılarla yoğrulmuş bu coğrafya da Azerbaycan günümüzde Kafkasların parlayan bir yıldızıdır. Azerbaycan ve Türkiye ulusal arenada her alanda bir birine destek olmuş, olmaya da devam edecektir.
Ayrı coğrafyalarda yer alsak da, aynı gönül coğrafyasındayız.
Türkiye- Azerbaycan arasındaki dostluk ne anlatılabilir ne de diğer ülkeler tarafından anlaşılır.
Bizler kardeş iki milletiz. Tarihte olduğu gibi sevincimiz ve hüznümüzü ilk olarak birbirimizle paylaşırız.
Cumhuriyet Günün Kutlu Olsun Can Azerbaycan/yeşilığdır