Can Azerbaycan'ın Başkenti Bakü’de, 1990 Yılının 20 Yanvar’ında (Ocak) yaşanan elem dolu bir hadise. O güne değin ‘komünizm’ kisvesi altında yoldaşlık ve yurttaşlık türküleri tüttüren Rusların ve Ermenilerin gerçek yüzü “Kanlı Yanvar’da bir kez daha ortaya serilmiştir.
20 Yanvar, 1990 Yılının Ocak ayının 20. nci günü Azerbaycan'ın başkenti Bakü şehrinde Sovyetler Birliği Ordusu ve yerli Ermeni işbirlikçileri ile gerçekleştirdikleri Türk katliamının kanlı tarihidir.
Tarihe “Kanlı Yanvar”, “Kanlı Ocak”, “20 Yanvar”, olarak geçen o gece, vatanı için, namusu için, özgürlüğü için silahsız mücadele eden yüzlerce Azerbaycan Türk'ü acımasızca şehit edildi.
Bakü sokakları şehit bedenleri ile doldu, taştı. Yüzlerce şehit, bine yakın gazi, onlarca kayıp ve tutuklu varken, Sovyetler Birliği anayasası gereği sayı olarak 150’nin altında gösterildi. Oysa yapılan, tarihte benzeri az görülen bir katliamdı.
Azerbaycan halkının direnişi ve dayanışması karşısında daha fazla direnç gösteremeyen Sovyetler Birliği ordusu çekildi. Amerika ve Avrupa başta olmak üzere bütün dünyanın şaşkınlıkla izlediği, hatta görmezden geldiği bu katliamlar esnasında “Türkün Türk’ten Başka Dostu Olmadığı” bir kez daha ortaya çıktı.
Sonuçta binlerce kana ve cana mal olsa da Azerbaycan, bağımsızlığına kavuşan ilk Türk Cumhuriyeti oldu. O’nu diğerleri takip etti. Bu hareket esasen Sovyetler Birliğinin de sonunu getirdi.
20 Yanvar sadece bir katliam günü değildir;
Rus ve Ermeni katillerin Bakü'ye gelmesine bir iki saat kala meydandaki kitlelere bir katliamın kapıda olduğu haberi veriliyordu. Ancak bu kalabalık Azadlık Meydanı'nı boşaltmak bir yana bağımsızlığa giden yolda “asırlık çınarlar” gibi dimdik ve bütün dirayetiyle duruyordu. Ve hep bir ağızdan meydanda tekrarlanan o sözcükler:
"Ölmek Var, Dönmek Yok!".
20 Yanvar Azerbaycan Türklerinin yeniden diriliş günüdür. 20 Yanvar aynı zamanda Azerbaycan Türk’ünün bağımsızlığına giden yolu, şehitlerin canları ile gazilerin kanları ile döşemesidir.
20 Yanvar, yüreğinden ve bileğinde başka silahı olmayan ancak özgürlüğüne susamış kahraman bir milletin bağımsızlık mücadelesidir.
Onlar 20 Yanvar’da “Ya İstiklal Ya Ölüm!” dediler;
Ölümü seçerek, istiklali kurtardılar.
Onlar, asil Türk kanı taşıyan atalarının yolundan gittiler;
Onlar babalarının oğulları, kızları olarak kahramanca dövüştüler;
Onlar kanlarını ve canlarını verdiler ama Türk Dünyasına ve Türk Çocuklarına onurlu bir ülke, özgür bir vatan bıraktılar.
Can Azerbaycan’da karanfiller büyük önem taşır. Karanfil sevincin, aşkın, vatan hasretinin, millet sevgisinin sembolüdür. Karanfil ancak güzel ve mutlu günlerde hediye edilir. Ve Karanfiller Azerbaycan’da hep güler. Ancak karanfilin Azerbaycan edebiyatında tarihe ağlayarak girdiği gece vardır ki o geceye “Karanfilin ağladığı gece” derler.
Karanfilin ağladığı o buz gibi ocak gecesinde, bağımsızlık kavgası veren Azerbaycan Türkleri, Azatlık Meydanı!
Şehitlerin üzerine kırmızı örtü gibi örtülmüş kırmızı karanfiller!
20 Yanvar (Ocak) günü sabahın erken saatlerinden itibaren kırmızı karanfillerle Şehitler Hıyabanına yürüyen yüz binler ve gözyaşları içinde ellerindeki karanfilleri! Dualar, Fatihalar, dillerde tekbirler ve şehit mezarlarına bırakılan “Kanlı Ocak’ta açan kırmızı karanfiller”.
Karanfil Şehit Kanı,
Ağla karanfil ağla!
Ağla inlet meydanı,
Ağla karanfil ağla!
Ruhları Şad Olsun.