Muharrem; Kimine Göre Bayram, Kimine Göre Matem!

Hasan Kanaatlı 31.07.2022 22:22:53
Ben Müslüman millet kadar değerleri üzerinden çelişki yaşayan başka bir milleti tanımıyorum. Hiç bir millette bir günün matem olarak yaşanıp aynı günün aynı dinden olanlar tarafından da bayram olarak kutlandığını görmedim. Dünya dinleri üzerinde uzunca bir araştırma yaptım hatta 600 sayfa civarında da " Dünya Dinleri ve İtikadi Mezhepler Tarihi" diye bir eser de hazırladım, o araştırmamda da böyle bir şeye şahit olmadım!

Müslümanlardan bir kesimi bu günü, İslam peygamberinin evladının hunharca Kerbela' da tüm aile fertleri ve dostlarıyla birlikte şehit edilmelerinden, kadın ve küçük çocuklarının esir alınıp köy köy, kasaba kasaba hem de baba, kardeş, evlat, amca ve akrabalarının kafasının kesilip mızraklara takılı bir şekilde o esirleri götüren deve kafilesinin ve tüm esirlerin gözleri önünde gezdirilmesini büyük acı olarak görüp, o günleri yas günü olarak yaşarken, bir kısmı da, hem de kaynaklarında o katledilenlerin fazilet ve üstünlüklerinden tonlarca rivayet nakletmelerine rağmen, hem o günü hicri yılbaşı olarak kutlamakta ve hem de o değerlerinin katledilip yenilgiye uğramasından dolayı o günü bayram havasına sokup tatlılar dağıtmakta ve onların katillerinin yaptığının aynısını yapmakta ve en önemlisi de açıktan açığa ona tepki göstermemekteler! İşte onların bu tavırları anlaşılacak gibi değildir!

En ilginç olanı ise, o günün sahibi ve İslam peygamberinin " Cennet gençlerinin efendisi" dediği o şahsiyete yas tutanları sapıklık ve bidatçilik ile suçlayıp onları cennete sokmamalarıdır!

 Peki tüm Müslümanların da kaynaklarında yer alan ve sahih hadislerden kabul ettikleri o gençler efendisi Hüseyin ( as), onun acısını kendi acısı kabul edenlerin mi cennette efendisi olacak ve onlara efendilik edecek, yoksa onun o acılı gününde "oh olsun" deyip tatlılar dağıtan ve bir bayram havasında kutlayanların (cennete gireceklerini farz etsek dahi) mi efendiliğini yapacaktır? Akıl ve vicdan buna nasıl hükmeder?!

Ben işin gerçeği bu şekilde böyle düşünen bu zihniyeti hala çözmüş değilim.

Lübnan direniş âlimlerinden Sünni kökenli bir dostum, dün bana arapça mesaj atıp bayramımı kutluyor. Filistin'in de siyonların elinden kurtulup bu gün gibi bir bayrama dönüşmesini temenni edip benden de dua istiyor!

Dedim ki böyle bu günde,  şayet Müslümanlar olarak meydanlara dökülüp ve "Lebbeyk" sedalarımız ile bağırıp Mekke ve Medine'yi de Zamanın Yezitleri olan başta Suud ve Körfez kırallıklarından kurtarıp özgürlüklerine  kavuşturmayı başarabilir isek, hemen ertesi günü de Filistin'in özgür olacağına inanıyorum! Çünkü gerçekte Filistin, Mekke ve  Medine aynı kaderi taşıyor ve aynı zihniyetin esareti altında tutuluyorlar! Ama 1400 yıldır hala dahi Yezit' e ait gün ile Hüseyin'e ait günü birbiriyle ayrıştıracak şuura sahip olmayıp böyle bir yas gününü bayram olarak anlar isek, bu kafayla Filistin'in özgürlüğe kavuşmasını çook bekleriz!

Rabbim bu günleri, Müslümanların diriliş ve şuurlanışına vesile eyleye.