“Sınav” sözcüğü artık hayatın her alanında karşımıza çıkan bir kelime. Ancak benim üzerinde duracağım kısım eğitim öğretim sürecinde olan kişiler/öğrenciler için sınavın ne olduğu ve onları nasıl etkilediği noktalar olacaktır. İlkokuldan itibaren öğrenciler sınavlara girmeye başlarlar. Öğrencinin okul yazılılarında hissettiği kaygı ve heyecanın merkezi sınavlardaki kadar yüksek olmadığını söyleyebiliriz. Öğrencilerin ilkokuldan üniversiteye kadar karşılaşacağı sınavların belli başlı olanları Bursluluk Sınavları, Liselere Giriş Sınavları, Yükseköğretim Kurumları Sınavları olarak belirtebiliriz.
Sınavlarda ve sınavlara hazırlanılan süreçte kaygı yaşanması normal bir durumdur. Bu kaygı bireyi sınava hazırlanmaya motive eden bir etkendir. Sınavla ilgili kaygının çok az olması bireyin çalışma isteğini düşürürken bu kaygının yüksek olması bazı problemlere sebep olmaktadır. Sınav kaygısını artıran sebepleri şu şekilde sıralayabiliriz:
*Sınavın hayatımızı değiştireceği düşüncesi sınav kaygısı arttırabilir, sınav anında dikkati dağıtabilir. Birçok sınava ikinci defa hazırlanma imkânı olduğu unutulmamalı. Sınav hayatımıza sınırlı düzeyde yön verebilir hayatımızı değiştiremezler.
*Hedeflenen bölüm, üniversite ve liseye sınavdan sonraki süreçlerde de geçiş imkânlarının olduğu göz önünde bulundurulmalı(yatay geçiş, yan dal, çift ana dal, nakil vb.)
*Soruların zor olacağını düşüncesiyle bireyde “çalışsam da başaramam” algısı yaratabilir ve bireyin ders çalışma davranışını azaltabilir. Sorular zor olduğunda sınava giren bütün bireyler bundan etkilenir. Soruların zor olduğu sınavlarda lise veya üniversite giriş puanlarının düşmesi, soruların kolay olduğu sınavlarda puanların yükselmesi bu durumun kanıtıdır. Bu sebeple sınav soruların zor olacağı söyleminden vazgeçmek faydalı olacaktır.
*Ailemizin hayal kırıklığına uğrayacağı düşüncesi sınav kaygısını artırmaktadır. Aileler çocuklarına, sınav sonucunun onlara karşı olan duygu, düşünce ve davranışlarını değiştirmeyeceğini söylemeli ve bunu onlara hissettirmeliler.
*Sınavla ilgili hedeflerin öğrenci açısından ulaşılabilir ve gerçekçi olması gerekir. Hedef öğrencinin kapasitesinden yüksek ve gerçekliğe uygun değilse bireyde kaygı yaratabilir.
*Zamanı etkili yönetmek, verimli ve planlı ders çalışma yöntemlerini kullanmak sınav kaygısını azaltacaktır. Ders çalışma süresinin niceliğine(azlık-çokluk) değil niteliğine(verimli, etkili) odaklanmak faydalı olacaktır.
*Sosyal, kültürel, sportif etkinliklere katılmak, dengeli beslenmek ve düzenli uyku sınav kaygısını azaltabilir.
*Sınava hazırlık sürecinde deneme sınavlarına sık sık katılmak önemlidir. Çünkü deneme sınavları gerçek sınavın provasıdır. Ne kadar çok prova yaparsanız sınavda hata yapma riskiniz o kadar azalacaktır.
*Sınava hazırlık sürecinde bilgi eksikliklerinizi yerinde ve zamanında tespit etmeniz gerekiyor. Bunu yapmanın en etkili yolu deneme sınavlarına katılmaktır. Eksiklerinizi tamamlamanız sınav kaygısını azaltacaktır.
*Sınavın bir amaç değil bir araç olduğunu unutmayınız. Zira amaç sizin hayatta mutlu olmanızdır.