Ne olursa olsun içimiz soğumuyor. Suriye’nin İdlib kentinde şehid verdiğimiz 36 asker, tüm Türkiye’nin yüreğine koca bir taş gibi oturdu. Şehit haberlerinin yayılmasının ardından sosyal medya, “vuralım, kıralım, öl de ölelim” naralarıyla yıkılıyor, fakat olan her zamanki gibi bizim Mehmetçiğimize oldu. Yine sıvasız, yoksul evler ölümün soğukluğuyla “vatan sağ olsun” cümlesinin yükünün tüm ağırlığını omuzladı. Vatan sağ olsun elbet, ancak Mehmetçik değil mi bu vatan?
Suriye savaşının ilk gününden beri, Suriye’den sonra hedefin Türkiye olduğunu söyleyerek Suriye savaşına verilen desteğin ne kadar büyük bir hata olduğunu anlatmaya çalışanlar, bugün savaşın gerekçesi olarak aynı cümleyle karşılaşıyor.
Burada bir anormallik yok mu sizce? “Suriye’de sonra sıra Türkiye’ye gelecek” cümlesi, rahmetli Erbakan hocaya aittir. Peki Necmettin Erbakan bu uyarıyı ne için yapmıştı? Suriye’ye karşı savaşa giren küresel Emperyalizm ve Siyonizm’in asıl amacının hiçbir zaman barış, halkaların refahı, adalet olmadığı, asıl meselenin “Büyük İsrail Projesi” olduğunu söyleyen rahmetli Erbakan hocayı şimdi anma zamanıdır. İki lafından biri “Büyük İsrail Projesi” ve “Siyonizm” olan Erbakan’ın söylediği her şey adım adım gerçekleşiyor:
“Öncelikle Irak işgal edilecek ve Saddam devrilecek. Burada oluşan otorite boşluğu Kürt devletiyle doldurulacak. Akabinde bölge Kürtlerden temizlenecek ve Büyük İsrail Projesi gerçekleşecektir. Irak’ı hallettikten sonra sıra Suriye’ye gelecek, oradaki rejimi devirecekler belki askeri operasyonla, olmadı iç karışıklık çıkararak. Oradaki İran-Suriye-Lübnan Hilaline dikkat edilmesi lazım, burası önemlidir. İsrail, Lübnan’da Hizbullah’ı bitirmeye çalışacak Allah muhafaza.”
Rahmetli Erbakan’ın bahsettiği sıra çoktan Suriye’ye geldi. ABD’nin iç savaş ve dünyanın dört bir yanından getirdiği küresel teröristlerle kızıştırdığı Suriye savaşı, Direniş Ekseni ve Rusya’nın desteğiyle Emperyalizm ve Siyonizm’in lehine sonuç vermedi. Esad devrilmedi ve Erbakan hocanın bahsettiği planları burada tıkandı. Hamlesini başka bir taşla sürdürmeye niyetlenen ABD-Siyonist ittifakı elbette yeni planlarını masaya yatırdı.
Bugün gelinen noktada Suriye ile Türkiye arasında patlak veren krizin ilk ellerini ovuşturanı ABD oldu. Suriye’de şehit verdiğimiz saldırının ardından ABD Türkiye’ye “Sizin gerçek dostunuz biziz” mesajı göndererek “Türkiye’nin yanındayız” dedi. İsrail de benzer bir mesaj yayınlayarak Türkiye’nin verdiği şehitlere çok üzüldüğünü (!) ifade etti.
Toparlayacak olursak, rahmetli Erbakan hocanın bahsettiği sırayı Suriye’ye getiren güçler, bugün Suriye Türkiye savaşında ellerini ovuşturarak bize destek veriyorsa bir durup düşünmek gerekmiyor mu? Biz bu savaşta kimlerle birlikte yürüyoruz, kimlerin övgüsünü alıyoruz ve günün sonunda bu savaş kimin işine yarayacak? Bu soruların cevabını iyi okumak gerekiyor. Savaş bittiğinde bize şehitler onlara da petrol ve BOP’a hizmet eden topraklar düşmesin! Mehmetçiğimize kıymayalım.
Suriye’de savaşa çekilen Türkiye, Direniş güçlerinin hedeflerine saldırı düzenlemeye başladı. Belki de bu çatışmanın, Siyonizm’in en büyük düşmanı olan İran ile Türkiye arasındaki bir savaşa doğru evrilmesi amaçlanıyor. Türkiye, Suriye ya da İran ile bir savaşa girerse, bunun kazananı sadece BOP olacaktır.
Suriye’yi halk için güvenli bir bölge haline getirmek istiyorsak, yapmamız gereken en önemli şey rejim karşıtı silahlı muhalifleri bölgeden geri çekmektir. Suriye’de Esad bu zamana kadar başta kalabildiyse, bu halkının ona verdiği destekle gerçekleşmiştir. Bilindiği üzere Suriye’de Esad karşıtı muhalifler olduğu gibi, Esad’ı destekleyen güçlü bir kitle de vardır. Bize düşen bölge halklarına ve tercihlerine saygı göstermektir.
Emperyalist güçlerin isteği bölgede yanan kaos ateşinin büyük bir yangına dönüşmesidir. Bizimse bu emelleri boşa çıkararak Siyonist projenin yürümesine engel olmak dışında başvuracağımız tüm seçenekler bu ateşi daha da alevlendirecektir.
Merve Soydaş
Yazılı Medya