İran'da faaliyet gösteren 1800’den fazla gazeteci, ırkçı İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını sert bir dille kınayan ortak bir açık mektup yayımladı.
İran'da faaliyet gösteren 1800’den fazla gazeteci, Siyonist İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını sert bir dille kınayan ortak bir açık mektup yayımladı. Söz konusu mektupta, tüm dünyadaki vicdan sahibi bireyler, Siyonist İsrail’in işlediği suçlara karşı harekete geçmeye davet edildi.
Açık mektup, Kur’an-ı Kerim’in Nisa Suresi 148. ayetiyle başlıyor: “Allah, kötü sözün açıkça söylenmesini sevmez; ancak zulme uğrayan başka. Allah her şeyi işitendir, bilendir.” Bu ayetin ardından gazeteciler, mektubun açılışında şu ifadeyle sesleniyor: “Hadi bir şeyler yapalım.” Gazeteciler, Gazze’de yaşanan vahşeti, etkileyici ve sarsıcı bir sahneyle tarif ediyor: Bombaların hedef aldığı binalardan yükselen dumanlar, ardından havada süzülen siyah parçalar...
Önce ne olduğu anlaşılmayan bu karanlık gölgeler, kısa süre sonra gökyüzüne savrulmuş beden parçaları olarak ortaya çıkıyor. Patlamayla paramparça olmuş insanlar... Bu, acının adıyla özdeşleşmiş bir yerin, yani Gazze’nin gerçek yüzü. Yazarlar, artık dünyanın bu çıplak dehşeti alışkanlıkla karşıladığını, Gazze’deki soykırımın sansürsüz görüntülerinin sıradanlaştığını belirtiyor.
Bu duruma alışan insanlığın suskunluğunu, Birleşmiş Milletler’in kayıtsızlığını ve uluslararası toplumun tepkisizliğini ise sert sözlerle eleştiriyorlar: “Bu kadar açık bir vahşet karşısında susanlara, sessizliği tercih eden kurumlara ve kendilerini insan hakları savunucusu olarak lanse eden yapıların ikiyüzlülüğüne yazıklar olsun.”
Mektupta özellikle Müslüman dünyaya yönelik eleştiriler de dikkat çekiyor. Gazeteciler, Fransa’daki Charlie Hebdo saldırısının ardından birlik olup tepki gösteren ülkeleri hatırlatarak, 50 Müslüman ülkenin Filistinli masumlar için benzer bir duruş sergilemediğini vurguluyor ve bunu derin bir utanç olarak nitelendiriyor.
Yazarlar, Gazze’de yaşanan vahşetin insanlık tarihinde kara bir leke olarak yer alacağını, sessiz kalanların da bu lekenin bir parçası olacağını dile getiriyor. Bu sessizlik karşısında, “vay halimize” diyerek insanlığa bir uyarıda bulunuyorlar. Mektubun ilerleyen kısmında ise İranlı gazeteciler, Gazze halkının yaşadığı derin trajedinin kendilerini derinden sarstığını, gözyaşları içinde ve büyük bir öfkeyle bu satırları kaleme aldıklarını ifade ediyor.
Vicdan sahibi herkesi Gazze’deki insanlık dramına karşı ses çıkarmaya çağırıyorlar. Gazeteciler, tüm dünyaya hitaben şunları söylüyor: “Ey insanlar, ey anneler, babalar, dostlar! Bugün Gazze’nin feryadını duymak ve o sesi çoğaltmak hepimizin görevidir. Filistin halkının sesi olmalı ve Siyonist rejimin işlediği katliamları tüm dünyaya duyurmalıyız.”
Mektupta ayrıca, ABD'nin desteğini arkasına alan İsrail’in yalnızca Gazze’yi değil, insanlığın tamamını hedef aldığına vurgu yapılıyor. İsrail’in bu saldırganlığının, yalnızca bölgesel bir kriz değil, evrensel bir tehdit olduğu belirtiliyor: “Siyonist rejim bugün sadece Gazze'yi değil, insanlık onurunu da ateşe veriyor.”
Son olarak gazeteciler, mektuplarını güçlü bir çağrıyla sonlandırıyor: “Gazze bugün insanlığın vicdan sınavıdır. İçinde hâlâ bir damla merhamet taşıyan herkesi harekete geçmeye, birlikte ses olmaya davet ediyoruz. Sessiz kalmak bu suça ortak olmaktır. En azından bir şeyler söyleyebiliriz.”