Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, 100 günü aşkın süredir yargılanmadan tutulan 8 binden fazla kişinin akıbetinin açıklanmasını talep etti.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Adra, Hama ve Harem cezaevlerinde 100 günü aşkın süredir yargılanmadan tutulan 8 binden fazla kişinin akıbetinin açıklanmasını talep etti. Gözlemevi, tutukluların durumuyla ilgili endişeleri dile getirdi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SİHG), Adra, Hama ve Harem cezaevlerinde 100 günü aşkın süredir yargılanma olmaksızın veya haklarında belirli bir suçlama bulunmaksızın tutulan 8 binden fazla kişinin akıbetinin açıklanması gerektiğini belirtti.
Gözlemevi, tutuklu ailelerinin cezaevlerindeki işkence ve sistematik öldürme dahil olmak üzere ihlallerin artmasından duyduğu endişelere dikkat çekti.
SİHG, Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejimine Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) ile derhal temasa geçerek tutukluların durumunu denetleyecek tarafsız bir taraf olarak işbirliği yapma çağrısında bulundu.
Gözlemevi, özellikle 2019'dan sonra askeri operasyonlara katılmadığı teyit edilen askerler başta olmak üzere, savaş suçu veya cinayet işlediğine dair kanıt bulunmayanların haklarının güvence altına alınmasını talep etti.
SİHG ayrıca, Kızılhaç'ın rolünün sadece tutuklular ve aileleri arasındaki iletişimi sağlamakla sınırlı kalmaması, aynı zamanda gözaltı koşullarını izlemeyi ve suçsuz bulunanların serbest bırakılması için baskı yapmayı da kapsaması gerektiğini vurguladı.
Gözlemevi, binlerce kişinin adil yargılanma olmaksızın tutulmaya devam edilmesinin uluslararası insani hukukun doğrudan ihlali olduğuna da dikkat çekti.
Gözlemevi'nin raporlarına göre, 8 bin tutuklu arasında Irak'tan geri gönderilenler ile Suriye çölü ve Deyrezzor kırsalında IŞİD'e karşı savaşmış kişiler de bulunuyor.
Bu durum, söz konusu kişilerin neden hâlâ tutuklu bulunduğuna dair şüpheleri artırıyor.
Gözlemevi, tutukluların akıbeti konusundaki resmi sessizliğin, binlerce kişinin işkence veya "kasıtlı ihmal" altında öldüğü eski rejimin cezaevlerinde işlenen ihlalleri tekrarlama riski taşıdığı uyarısında bulundu.
SİHG, suçluluğu kanıtlanmayan herkesin derhal serbest bırakılmasını ve suçlananlar için uluslararası standartlara uygun, adil yargılanma koşullarının güvence altına alındığı kamuya açık duruşmaların hızlandırılmasını talep etti.
Gözlemevi'nin belgelerine göre, söz konusu cezaevlerinde çatışmaya girmeden gönüllü olarak teslim olan subaylar ve askeri personel, rastgele baskınlarda veya askeri kontrol noktalarında tutuklanan siviller ve kaçma girişiminin ardından Irak'tan geri gönderilen kişiler bulunuyor.
Ayrıca, belirli bölgelerde IŞİD'e karşı savaşmış eski muhaliflerin de tutuklular arasında olduğu belirtiliyor.
SİHG, HTŞ rejimine Kızılhaç ile işbirliğinin isteğe bağlı olmadığını, özellikle artan işkence kaynaklı ölümler ve onlarca tutuklunun şüpheli biçimde ortadan kaybolması göz önüne alındığında, yasal ve ahlaki bir yükümlülük olduğunu hatırlattı.
