İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Arif, bu sabah katıldığı bir programda Batı’nın korkunç suçlarına ve Gazze'nin savunmasız ve masum halkının katledilmesine değinerek şunları kaydetti: Batı medeniyetinin neticesi Gazze'de yaşananlardır ama İran medeniyetinin sonucu dünyanın neresine gidersek gidelim İranlı olmaktan gurur ve onur duymak demektir ve şu anki İranofobi, medeniyet iddiasında bulunanlar tarafından yaratılmıştır.

Avrasya ve bölge ülkelerle ilişkilerin kurulması ve genişletilmesinin İran İslam Cumhuriyeti'nin dış politikasının önceliği olduğunu belirten Arif, şunları kaydetti: Bazen bu ülkeler, kendilerine dayatılan kültür ve siyasi bağlılıkların etkisinde kalıyor ve bu durum çeşitli siyasi müzakerelerde de kendini gösteriyor. Hatta dost bir İslam ülkesi bile bize nükleer silah arayışında olup olmadığımızı soruyor. İran-İslam kültüründe, haksız yere bir insanın canına kast edilmesinin tüm insanlığı katletmek olduğu inancı var. Bu kültür ve medeniyet nükleer silah arayışında olabilir mi?

Arif şöyle devam etti: Nükleer teknolojiyi, diğer teknolojiler gibi, insanlığa faydalı olmak ve toplumun sorunlarını çözmek için kullanmalıyız. Bu konuda kimseden fikir veya talimat almıyoruz ve aynı zamanda herkesin bilgisine de sunuyoruz. Batılı ülkeler, yalnızca ülkenin yöneticisinin değil aynı zamanda dini otoritenin onayını da içeren İran'ın üst düzey belgelerine dikkat etmelidir. Biz fetvayı takip ediyoruz ve eğer bu fetva nükleer silah üretimini yasaklayıp ve nükleer teknolojinin barışçıl kullanımını içeriyorsa, ülkenin tüm mekanizmaları bunu uygulayacaktır.

İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı, "İran'ın statüsü yükselirse bölgedeki bütün ülkeler yükselir, İran'ın statüsü sarsılırsa tüm bölge sarsılır" ifadelerini kullandı.