Suudi Arabistan, ABD Başkanı Donald Trump'ın bir önerisine karşı Gazze Şeridi için alternatif bir plan geliştirmek üzere harekete geçti.

Reuters ajansına konuşan konuya vâkıf on kaynağa göre, Suudi Arabistan, Gazze'nin geleceği için kapsamlı bir plan formüle etmek üzere önde gelen Arap ülkeleriyle acil görüşmelere liderlik ediyor.

Öneri, Arap liderlerinin Filistinli sakinler pahasına olacağından endişe ettiği Trump'ın Orta Doğu'da bir "Riviera" yaratma fikrine karşı koymayı amaçlıyor.

Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin katılımıyla planın bir taslağının bu ay Riyad'da yapılacak bir toplantıda tartışılması bekleniyor.

Beş kaynağa göre, ortaya çıkan strateji, Körfez liderliğinde bir yeniden inşa fonunun kurulmasını ve Hamas'ı marjinalize etme anlaşmasını içerebilir.

İsmi belirtilmeyen Ürdünlü bir yetkili, Kral II. Abdullah'ın Beyaz Saray'daki görüşmeleri sırasında Başkan Biden'a Suudi Arabistan ve Mısır ile uygulanabilir bir Gazze planı üzerinde işbirliği yaptığını teyit ettiğini belirtti.

Yetkili, "Amerikalılara uygulanabilir bir planımız olduğunu söylüyoruz. Muhammed bin Selman ile toplantımız çok önemli olacak ve liderliği o üstleniyor," diyerek Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın rolünün çok önemli göründüğünü ifade etti.

Başka bir kaynağa göre de Gazze'nin geleceği için en az dört öneri taslağı hazırlandı ve Mısır'ın önerisi şu anda Trump'ın vizyonuna bir alternatif bulma konusunda "kilit bir unsur" olarak hizmet ediyor.

Mısırlı üç güvenlik kaynağının aktardığına göre, Mısır önerisi, Hamas'ın katılımı olmadan Gazze'yi yönetecek ulusal bir Filistin komitesinin kurulmasını, Filistinlileri yerinden etmeden yeniden inşa konusunda uluslararası katılımı ve iki devletli çözüm yönünde ilerleme kaydedilmesini içeriyor.

Kaynaklara göre, Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE ve Filistin Yönetimi temsilcileri, planı 27 Şubat'taki Arap Birliği zirvesinde sunmadan önce Riyad'da gözden geçirecek ve tartışacak.

Mısırlı güvenlik kaynaklarına göre, yeniden inşa ve finansmanla ilgili ilk öneriler gelişmiş durumda görünüyor.

Plan, Gazze'nin Mısır ile sınırı boyunca tünel inşaatını önlemek için bir tampon bölge ve fiziksel bariyer oluşturulmasını detaylandırıyor.

Molozlar temizlendikten sonra, yaklaşık elli Mısırlı ve yabancı şirketin çalışmaları yürütmek üzere sözleşme yapmasıyla yirmi geçici yerleşim bölgesi kurulacak.

Başka bir yetkiliye göre, finansman uluslararası ve Körfez fonlarını içerecek ve finansman mekanizmasına potansiyel olarak "Yeniden İnşa için Trump Fonu" adı verilecek.

Ancak, yetkiliye göre, yönetim ve iç güvenlik gibi en zorlu konular hâlâ çözüme kavuşturulmamış durumda. Yetkili ve üç Mısırlı kaynağa göre, Hamas'ı bölgedeki herhangi bir rolden vazgeçmeye zorlamak "son derece önemli" olacak.

YDH'de yer alan habere göre Mısırlı kaynaklar, planın Trump'ın fikrini değiştirmek için yeterli olduğuna ve Mahmud Abbas liderliğindeki Hamas ve Filistin Yönetimi'ne dayatılabileceğine inanıyor.

The Wall Street Journal da Mısır planını haberleştirerek, planın Filistinlileri yerinde tutmayı ve bölgeyi yönetmek için Gazze'nin dört bir yanından teknik uzmanlardan oluşan bir komite oluşturmayı içerdiğini belirtti.

Arap güçleri tarafından eğitilen Filistinliler güvenliği sağlayacak ve Mısırlı yetkililer bölge genelinde kamu ve özel finansman kaynakları arıyor ve taahhütleri güvence altına almak için bir bağış konferansı düzenlemeyi umuyor.

İki bölgesel istihbarat kaynağının krallık içinde çatışmayla ilgili artan hayal kırıklığını doğrulamasıyla, Suudi Arabistan'ın Gazze konusundaki huzursuzluğu Trump'ın açıklamasından önce başladı.

Reuters'e göre, Suudi hayal kırıklığı, Trump'ın Gazze fikrini açıklamasıyla hızla şaşkınlığa ve ardından öfkeye dönüştü. Suudi Kraliyet Divanına yakın bir kaynak, Muhammed bin Selman'ın "mutlu olmadığını" söyledi.

Resmi düşünceye vâkıf Suudi analist Aziz el-Gaşiyan, kıdemli Suudi yetkililer arasındaki hâkim ruh halini "Öfkeliler. Bu çok çirkin. Hayal kırıklığının ötesinde, başka bir seviyede," şeklinde tanımladı.

Birçok uzman, Trump'ın müzakerelerde ilk adım olarak aşırı bir pozisyon oluşturarak, diplomatik oyun kitabından eski bir pazarlık taktiği kullanıyor olabileceğini öne sürüyor.

Trump, ilk döneminde dış politika konusunda yaygın olarak abartılı kabul edilen birçok açıklama yaptı ve bunların çoğu hiçbir zaman gerçekleşmedi.