Filistin halkı aslında ümmetin içinde kanayan bir yaradır. Sorun yöneticilerde ve sorun İsrail lehine yazıp çizenlerde...
Düne kadar sapanlarla karşılık vererek direnişi sürdüren Filistin halkı için, hiç yardım almıyorlar ve dolayısı ile arap yöneticiler durumdan rahatsız değiller gerçeğine gark oluyorduk.
Televizyonlar genelde İsrail'in saldırılarını göstererek ve ardından devlet başkanlarının kınama mesajlarını vererek, "bakın biz de gerekeni söylüyoruz" algısını halka sunuyorlardı! Dönem dönem koltukları sabitleme araçlarından biri olan Filistin meselesini, bu vesileyle kullanmış oluyorlardı.
Abluka altında olan Gazze'ye, sanıyorum Şehit Kasım Süleymani'nin başarısı ile kimsenin anlayamayacağı biçimde füze ve roketleri götürecek yolu açmış olacak ki, bayrağı devralan Kudüs Gücü Komutanı İsmail Gani kısa sürede görevi tamamlamıştır. Bu yüzden İmam Hamaney, "Artık sapanla karşılık verme devri bitmiştir." dedi.
Sorun yönetici ve yazar çizerlerde dedim ya, aslında hepsi İran'ın Gazze'ye silah ve para yardımı yaptığını bildiği halde saklamak için ayrıca çaba gösteriyor.! Çünkü bu durum reklam olursa Sünni dünyasında yankı uyandırır ve yöneticiler zor duruma düşer. Yazar çizerler de yönetime şirin gözükmek için yer yer İran aleyhinde yazmaya devam ediyorlar. Bereket Hamas Lideri Yahya Sinvar gibi kadirşinas kişiler, bu güçlü mukavemetin İran'ın yardımları sayesinde gerçekleştiğini söylüyor...
Evet İsrail'in sadece güç dilinden anlayacağını başından beri herkes biliyor, fakat pratikte bunu sadece İran uyguluyor...
İsrail halkı çok huzursuz, iktidar ve muhalefet zor durumda ve Filistin, füzeleri bir süre daha Tel Aviv'e fırlatırsa bölgede güç dengelerinin artık eşit olduğunu herkes görecektir. AB ve Amerika İsrail'e ne kadar yardım yaparsa yapsın korkak Siyonistlerin bir şey yapamadığını göreceklerdir. Zira 2006'da bölgede ki İran Suriye etkisini Hizbullah üzerinden kırmaya çalışan İsrail'in, Lübnan'ı işgal girişiminden doğan 33 günlük savaşta nasıl püskürtüldüğünü nasıl zayiat verdiklerini herkes gördü. O gün onbinlerce İsrail vatandaşının ülkeyi terk etmek için yabancı elçiliklere başvurduğunu İsrail yönetimi endişe ile izledi.
Bugün aynı şeyler olacak, Filistin haritası adım adım yine Filistinlilerin yerleşimine doğru geçeceğinin sinyalini verdi.
Peki, Amerika bu durum karşısında neden doğrudan müdahale etmiyor, neden İran'ın önünü kesemiyor?
Hatırlayın Amerika Kasım Süleymani'yi şehit ettiğinde gerekçe olarak, "Kasım Süleymani çok Amerika askeri öldürdü, bunu yapmaya mecburduk" demişti! Böylece kamuoyunda önyargısı olan kitleler Kudüs Gücü Komutanı'nın Abd ile savaştığını öğrenmiş oldu. Sonra kimisi şehit dedi, kimisi art niyetini sürdürdü.
Bugün ise Amerika, İran'ın roket ve füze yardımının önünü almak için müdahale etse, kendi elleri ile yine kamuoyuna İran'ın Filistin için neler yaptığını reklam edecektir. İşte İran'ın tutarlı ve doğru stratejisi, düşmanın eli kolu güçlü olduğu halde sıkıca bağlamaktadır.
Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, Filistin Haritasını toplama yaparak işgal eden Yahudiler, aslında orada bir emanet gibi durmaktan psikolojik olarak hâlâ çıkamadılar.
İsrail yönetimi Batı'nın desteği, silah ve para gücüyle varlıklarını biraz koruyabildiler. Bundan sonra zorlama hedefleri olan ve bir stratejileri olmayan İsrail'e rahat huzur hiç olmayacak. Roller değişti, İsrail çıldırıyor...