İran Dışişleri Bakanı bir röportajında, dolaylı müzakereler dışında hiçbir yöntemi kabul etmeyeceklerini açıkladı.
İran Dışişleri Bakanı bir röportajında, dolaylı müzakereler dışında hiçbir yöntemi kabul etmeyeceklerini belirterek: ‘Doğrudan iletişime geçmeyi planlamıyoruz çünkü müzakere açısından yararlı görmüyoruz’ dedi.
İran Dışişleri Bakanı Seyyid Abbas Arakçi, Cezayir seyahatinin hedeflerini aktardığı söyleşide şunları söyledi: İran ile Cezayir arasındaki ilişkiler eski, güçlü ve köklüdür. İki ülke arasındaki dostluğun uzun bir geçmişi var. Cezayir'deki dostlarımız önemli tarihi anlarda İran'ın yanında yer aldılar.
Arakçi şunları ekledi: Bölgedeki duruma ilişkin ortak konumumuz var. Cezayir'in Filistin konusundaki tutumu çok güçlü ve dikkate değerdir ve bölgesel konularda her zaman birbirimizle istişare içindeyiz.
İran Dışişleri Bakanı şöyle devam etti: Cezayir Dışişleri Bakanı'yla çeşitli zamanlarda gerek yüzyüze gerek telefonla görüştüm. İkili ilişkilerde işbirliği olumlu düzeyde ilerliyor. Elbette periyodik olarak istişarelerimizi sürdürüyoruz, seyahatimin büyük kısmını da bu çerçevede gerçekleştiriyorum.
Arakçi ayrıca görüşmede Umman'da yapılması planlanan İran-ABD görüşmelerine ilişkin şunları söyledi: Görüşmelerin cumartesi günü Umman'da yapılacağı ve dolaylı olacağı duyuruldu. Başka hiçbir müzakere yöntemini kabul etmiyoruz. Müzakerenin şekli önemli değil. Önemli olan bunun etkili olup olmadığı, tarafların müzakerelerde ciddi olup olmadıklarıdır. Çözüme ulaşma iradesi eylemin ölçüsü.
Dolaylı müzakerelerle devam edileceğini vurgulayan Arakçi: ‘Baskı ve tehdit yoluyla iradelerini dayatmaya çalıştıkları müzakereler müzakere değil, diktedir ve biz bu yönteme asla inanmıyoruz. Gerçek ve verimli bir müzakerenin dolaylı yoldan sağlanması daha doğru olur, bu şekilde ilerleyeceğiz’ dedi.
İranlı diplomat dolaylı müzakerelerin ayrıntılarıyla ilgili olarak şunları söyledi: Dolaylı müzakereler prensip olarak yadırganacak bir şey değil. Bunlar uluslararası ilişkiler tarihinde çok kez yaşandı. Tarihi sebeplerden, düşmanlıklardan veya başka sebeplerden dolayı bir araya gelmek istemeyen ülkeler de var. Şu anda Rusya ile Ukrayna arasındaki müzakereler dolaylı olarak ve hem de ABD aracılığıyla yürütülüyor. Bizim durumumuzda Umman arabulucudur. Umman'ın iyi geçmişinden dolayı ona güvenimiz ve inancımız var. Karşı taraftan diplomatik çözüm konusunda ciddi bir irade görmeyi umuyoruz.
Amerikan medyasının, müzakerelerin başlangıçta dolaylı olup daha sonra doğrudan hale geldiği iddiasına yanıt veren Arakçi şunları vurguladı: Biz böyle bir karar almadık.
Arakçi müzakerelerin ekseni ve Siyonist rejimin iddiaları konusunda ise şunları söyledi: "Herkesin kendi hezeyanları veya istekleri olması doğaldır. Siyonist rejim yetkililerinin söyledikleri asla gerçekleşmeyecek isteklerdir."
İran Dışişleri Bakanı şunları ekledi: Biz İran halkının çıkarlarını korumayı amaçlıyoruz. Nükleer programımız tamamen barışçıl ve meşru bir programdır ve Güvenlik Konseyi'nin 2231 sayılı Kararı artık bu programın meşruiyetini onaylamıştır. Herhangi bir sorunuz veya endişeniz varsa, açıklamaya hazırız. Nükleer programımızın barışçıl niteliğine güveniyoruz ve İran'ın hedeflerine bir engel oluşturmadığı veya bizim için bir sınırlama oluşturmadığı sürece, daha fazla güven inşasında özel bir sorunumuz da yok.
Arakçi şöyle devam etti: Güven inşasının karşılığında, suçlamalar nedeniyle haksız yere uygulanan yaptırımların kaldırılması doğaldır. Müzakerelerdeki temel hedefimiz İran halkının haklarının elde edilmesi ve yaptırımların kaldırılmasıdır. Eğer karşı tarafta gerçek bir irade varsa bu hedefin ulaşılabilir olduğunu düşünüyorum. Yöntemle, doğrudan veya dolaylı olmasıyla hiçbir ilgisi yok. Şu anda tercihimiz dolaylı müzakeredir ve doğrudan müzakereye geçmeyi düşünmüyoruz çünkü bunu müzakere açısından yararlı görmüyoruz.
‘Karşı tarafın gerçek iradesi varsa, kanaatimizce anlaşma sağlanabilir. Yani top artık Amerika'nın sahasında. Eğer gerçek bir kararlılıkla Umman'a gelirlerse mutlaka sonuç alırız’ diyen Arakçi ABD'nin müzakerelere ön koşul koyduğu iddialarına yanıt olarak şunları vurguladı: Hiçbir ön koşul bizim için kabul edilebilir değildir ve mevcut da değil.
Dışişleri Bakanı ayrıca Whitkoff'un ABD adına müzakerelere katılacağını, kendisinin ise İran adına hazır bulunacağını belirtti.
