Abluka altındaki Gazze'nin kuzeyinden kaçan Filistinlileri çadırlarda ve yıkılmaya yüz tutan evlerde yeni tehlikeler bekliyor.
13.11.2024 08:17:19
Dünya
Siyonist İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği yoğun saldırı ve kuşatmadan kaçarak Gazze kentine sığınan Filistinliler, yıkılmaya yüz tutmuş evlerde ya da okul ve stadyumlara kurdukları derme çatma çadırlarda hayata tutunmaya çalışıyor.
İsrail'in tahliye emirleri ve tehditlerinin akabinde aç ve susuz kilometrelerce yol yürüyerek Gazze kentine ulaşan Filistinliler, barınacak yer bulmakta büyük sıkıntı yaşıyor.
Çareyi, okul ve stadyumlara kurdukları derme çatma çadırlara veya bombardımanlarda hasar aldığı için yıkılmaya yüz tutmuş evlere sığınmakta bulan Filistinliler, su ve yiyecek gibi en temel insani ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorluk çekiyor.
Bir yıl öncesine kadar spor müsabakalarının düzenlendiği ve taraftarların çığlıklarıyla şenlenen Gazze kentinin merkezindeki Yermuk Stadyumu şu an bir çadır kenti andırıyor.
Filistinliler, burada açlık ve susuzluğun yanı sıra soğukla da mücadele etmek zorunda kalıyor.
"Çadır hayatı çok zor"
Yaklaşık 2 hafta önce ailesiyle birlikte Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'dan göç eden Hamdi Emin, AA muhabirine, evde yaşamaya alışmış bir kimse için çadır hayatının dayanılmaz olduğunu söyledi.
Emin, "Savaşın başında çadırda yaşamamak için Gazze'nin güneyine göç etmeyi kabul etmedik. Ancak 1 yıldan sonra buna mecbur kaldık. Çadır hayatı çok zor. Yaşamak için gerekli temel ihtiyaçlar karşılanmıyor. Yiyecek, su ve döşek bulunmuyor. Mevcut olan lavabolar ise yerinden edilenlere yetmiyor." dedi.
Bazı hayır kuruluşlarının yemek dağıttığını ancak bunun da yeterli gelmediğini söyleyen Emin, günlük ulaşabildikleri su miktarının ise sadece birkaç litreden ibaret olduğunu ve bunu da hem içme hem de temizlik ve çamaşırda kullandıklarını dile getirdi.
"70 yaşındaki babam tüm gece soğuktan inliyor"
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı'ndan Gazze kentine göç eden Rami el-Medhun da Emin'le aynı tecrübeyi yaşayanlardan.
Çadır hayatının iç karartıcı olduğunu vurgulayan Medhun, "Açıktaymışız gibi hissediyoruz. Özel hayat diye bir şey yok. Üstelik kışlık giyecek, yorgan ve battaniye olmadığı için geceleri çok üşüyoruz. 70'li yaşlardaki babam, tüm gece soğuktan inliyor ama örtünecek bir şey olmadığı için elimiz kolumuz bağlı." diye konuştu.
Medhun, evlerine geri dönebilmek için uluslararası kurumlara "İsrail'i, Gazze'nin kuzeyindeki kara saldırılarını sona erdirmeye zorlama" çağrısı yaptı.
Çadırların üzerine şarapnel parçaları düşüyor
Cibaliya'dan göç eden bazı Filistinliler ise evlerine yakın olabilmek için Gazze kentinin kuzeyindeki Şeyh Rıdvan Mahallesi'nde bulunan El-Mevhubin Okulu'nun bahçesine sığınmış.
Burada çadır kuran Filistinlilerden Hişam Salim, Cibaliya'daki evlerini, en kısa zamanda oraya geri dönme umuduyla, terk ettiklerini anlattı.
Salim, "Evimize yakın olalım diye burada çadır hayatının zorluklarına katlanıyoruz. Evimizi çok özlüyoruz. Çadır ne gündüz ne de gece yaşanılacak bir yer değil. Burada yaşam çok meşakkatli. Su çok zor bulunuyor, özel hayat yok, yemek bulunmuyor, bulunsa da çok kötü." diyerek çektikleri sıkıntıları dile getirdi.
Kurdukları çadırların, Filistinli direniş güçleriyle İsrail askerlerinin çatışma noktalarına çok yakın olduğunu söyleyen Salim, sürekli patlama sesleri duyduklarını, çoğu zaman şarapnel parçalarının çadırların üzerine düştüğünü, "Quadcopter" tipi dronlardan sürekli üzerlerine ateş açıldığını ve bomba atıldığını belirtti.
"Her bir saldırıda sallanan evin, çocuklarımın üzerine yıkılmasından korkuyorum"
Kocası vefat eden ve 4 çocuğuyla birlikte saldırılardan kaçarak Gazze kentine gelen Filistinli Ala Fayiz ise yıkılmaya yüz tutmuş bir eve sığınmış.
Yerleştikleri evin yıkık duvarlarını kumaş parçalarıyla kapatmaya çalışan Filistinli kadın, "Yıkılmaya yüz tutmuş evlerden başka sığınacak yer bulamadık. Her bir saldırıda sallanan evin çocuklarımın üzerine yıkılmasından korkuyorum." dedi.
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki açlığın Gazze kentine kadar uzandığını vurgulayan Fayiz, halkın yiyecek bulamadığını, aşırı pahalı olan konserve ürünlerle yetinmeye çalıştığını sözlerine ekledi.